Uyuşmazlık salt 506 sayılı yasadan kaynaklanmamıştır; uyuşmazlığın çözümünde yanlar arasındaki hukuki ilişkide öncelikle Borçlar Kanununun adam çalıştırma ilkeleri ve vekalet akdi hükümleri uygulanabileceğinden bu durumda açık kanun hükmü ile iş mahkemesinde görüleceği belirtilmemiş olan bu tür davaların genel mahkemelerde görüleceği-
Rücuan tazminat istemi-
İtirazın iptali, icra takibinin devamı ile Kurum zararının tazmini istemi-
Dava, hizmet tespiti ve sigorta primine esas kazancın tespiti istemine ilişkindir...
Davalının asıl işi konut üretmek ise de, bu durumun işi yükleniciye gördüremeyeceği anlamına gelmediği- Somut davada, konut inşaatı işinin çevre düzenlemesi dahil tümüyle davalı şirkete ihale edildiği, işin bölünerek verilmesi söz konusu olmadığı gibi, kendisinin bu işte işçi çalıştırmadığı; işin sözleşme ve ekleri ile fen ve sanat kurallarına uygun yapılıp yapılmadığının denetimi için personel bulundurmasının 'asıl işveren' olduğu sonucunu doğurmayacağı, denetim yetkisini aşan ve işveren olarak kabulünü gerektiren yetkisinin bulunmadığı, bu nedenle davalının 'ihale makamı' olduğu-
İş kazası nedeniyle meslekte kazanma güç kaybı oranının tespiti ile gelir bağlanması istemine ilişkin davada, meslekte kazanma gücünün tespiti ile gelir bağlanmasına yönelen iş bu davada alınacak karar ile, iş kazası sonucu bağlanan gelirin miktarında değişiklik meydana gelebilecek, işverenin kusurlu olması halinde Kurumca işverene rücu edilecek olması, davanın işverenin de hak alanını ilgilendirmesi nedeniyle, 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 124. maddesi hükmü uyarınca, işveren gerçek kişilere usulüne uygun şekilde husumet yöneltilmeli, göstereceği bütün deliller toplandıktan sonra, tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre hüküm kurulması gerekeceği-
Davacıya, boşanma kararının verildiği tarihten sonra, 506 sayılı Kanun hükümleri uyarınca ölen babasından yetim aylığı bağlandığı, Kurum yoklama memurlarının davacıya ait adreste yaptıkları tespit üzerine düzenledikleri rapor doğrultusunda, davacının boşandığı eşi ile birlikte yaşadığı gerekçesiyle bağlanan ölüm aylığının kesildiği, uyuşmazlık konusu yetim aylığının iptali işlemi 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden sonra gerçekleşmiş olduğundan anılan Kanunun Geçici 1.maddesinin uygulanamayacağı-
Trafik iş kazası sonucu vefat eden ve geçici işgöremezlik durumuna giren sigortalılara yapılan peşin sermaye değerli gelirler, harcama ve ödemeler nedeniyle uğranılan Kurum zararının rücuan tazmini istemi-
Ölüm geliri bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkin davada, sürekli iş göremezlik derecesi %50’nin altında olan sigortalının ölümü meslek hastalığına bağlı bulunmadığından hak sahibi kız çocuğu olan davacıya, ölüm 01.10.2008 tarihinden önce gerçekleşmiş olsa da, 5510 sayılı Kanunun 20/3. maddesi gereğince ölüm geliri tahsis edilmesi ve gelir başlangıcının da Kuruma başvuru tarihinden itibaren geriye doğru 5 yıllık süre gözetilerek hesaplanması gerektiği ve tahsis koşullarını içeren 34. madde kapsamında araştırma yapılması gerektiği-
5510 sayılı Yasa'nın 16. maddesinde "iş kazası veya meslek hastalığı dolayısıyla geçici iş göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için geçici iş göremezlik ödeneği verileceği", 18. maddesinde ise, "yatarak tedavi halinde günlük kazancın yarısı, ayakta tedavi ettirildiğinde günlük kazancın 2/3 oranında ödenek ödeneceği"nin düzenlendiği- Geçici iş göremezlik devresinde sigortalının çalışamadığı dönemde yoksun kaldığı gelirin de iş kazası sonucu oluşan maddi zarar kapsamında olduğu- Raporlu olunan dönemde çalışamayan sigortalının bu dönemde yoksun kaldığı ücreti kadar bir zararının oluşacağı ve bu zararın da maddi zarar içerisinde kabul edilmesi gerektiği- Sigortalının zararlandırıcı olay nedeni ile tedavisinin devam ettiği ve çalışamadığı sürelerdeki maddi zararının bu dönemde %100 iş gücü kaybına uğradığı kabulüne göre yapılması gerektiği- Bilirkişi aracılığıyla maddi zararı tespit edilip SGK tarafından sigortalıya ödenmiş geçici iş göremezlik ödeneği var ise, bunun rüc'uya tabi kısmının hesaplanan maddi zarardan düşülmesi ile elde edilecek sonucun, kazalının geçici iş göremezlik dönemi de denilen istirahatli dönemdeki karşılanmamış zararını ortaya koyacağı- Davacının istirahatli (raporlu) kaldığı dönem bakımından yoksun kaldığı ücret kaybı hesaplanmadan sürekli iş göremezliğinin bulunmadığından bahisle maddi tazminat isteminin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.