İşyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesince tanınan bir hakkın işçilere uygulanmamasından dolayı tek bir işçinin uyuşmazlığı yargıya taşıyabileceği, bu durumda da ortada bir toplu hak uyuşmazlığının bulunduğundan da söz edilebileceği, toplu iş sözleşmesine dayalı iş uyuşmazlıklarının çözümünde yargıcın, toplu iş sözleşmesi yorumlanarak karar verebileceği-
Bölünebilir alacaklar yönünden, dava hakkının kötüye kullanılması yasağı dışında, kısmi dava açılabileceği- 
Ek tasfiye işlemleri için bir tane dava açılabileceği gibi birden fazla dava veya uyuşmazlık bulunması mümkün olduğundan, açılan veya açılacak bir dava ile sınırlı olarak ihya kararı verilmesinin, tasfiye kurumunun ruhuna uygun olmadığı- Her hukuki uyuşmazlık için ihya kararı almak usul ekonomisine aykırı olduğu gibi ihya kararı verilmiş bir kooperatif için yeniden ihya kararı almakta hukuki yarar da  olmadığından, "açılan dava ile sınırlı olmak üzere ihya kararı verilmesinin" hatalı olduğu-
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir... HMK 240/2 uyarınca daha önce tanık bildirmiş olan taraflarca ikinci tanık listesi verilmesi halinde bu listede yer alan tanıkların dinlenilmesi doğru değildir. İkinci tanık listesinin verilemeyeceğine ilişkin bu kesin kural, kamu düzeninden olup, hâkim tarafından re'sen nazara alınır. Aynı zamanda davaların makul süre içinde bitirilmesi açısından usul ekonomisine hizmet eden bir kuraldır. Mirasbırakanın tasarruf tarihindeki toplam malvarlığı miktarı, davalıya devredilen davaya konu taşınmazın değeri, davalı tarafından mirasbırakanın tedavisi için gösterilen çaba ve yapılan ödemeler birlikte değerlendirildiğinde mirasbırakanın temlike ilişkin olarak mal kaçırma kastından bahsedilemeyeceği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
“Danışıklı” (muvazaalı) yapılmış olan icra takibinin (işleminin) iptali istemiyle açılmış olan tasarrufun iptali davasında mahkemece İcra ve İflas Yasasının 283/I maddesinde yer alan düzenleme benzetme yoluyla uygulanarak "işlemin iptaline gerek olmadan, davalılar arasındaki icra takibinin davacı yönünden geçersiz olduğunun tespitine" biçiminde karar verilmesi gerekeceği-
Geçici hukuki koruma yollarından biri olan ihtiyati hacizde yakın ispat koşulunun gerçekleşmiş olması ve taşınmaz üzerinde banka ipoteklerinin bulunması da göz önünde bulundurulduğunda ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için yasal şartların bulunduğu, ancak mahkemenin kararında davalının hangi taşınmaz ve araçlarına tedbir uygulanacağı belirtilmeden tüm taşınmaz ve araçlar üzerine ihtiyati haciz niteliğinde tedbir uygulanmasının usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmakla ve Dairemizce istinaf aşamasında UYAP ortamından çıkarılan kayıtlardan davalı vekilinin dilekçesinde belirttiği davalı şirkete ait olduğu tespit edilen 5 adet araç üzerine tedbir kararı verilmesinin "tedbirde ölçülülük" ilkesine de uygun düşeceği-
İhtiyari dava arkadaşı olan davacıların her birinin murislerinin desteğinden yoksun kaldıkları iddiası ile ayrı talepte bulunmuş olması, her birinin davasının diğerinden bağımsız olması ve aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak; her bir davacı yönünden lehine hükmedilen tazminat miktarına göre ayrı ayrı vekalet ücreti verilmesi gerekirken yazılı şekilde tek vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı-
Hukuk davalarında, hükümde kanun yolu süresinin hatalı gösterilmesi halinde, hatalı gösterilen kanun yolu süresi içerisinde yapılan kanun yolu başvurusunun incelenmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.