Avukatlık ücretine ilişkin davanın kısmı dava olarak açılabileceği-
Çeke dayalı icra takibi nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkin davada, davanın kısmi dava olmadığı, sadece harca esas değerin düşük gösterildiği ve tamamlama harcının yatırılmış olması nedeniyle davanın kabul edilmesi gerekeceği-
Taraflardan birinin vesayet altına alınması ya da kendisine danışman atanması durumunda mahkemece duruşmanın erteleneceği; taşınmazın davacının babası adına kayıtlı iken vekili tarafından davalıya satış suretiyle devredildiği, daha sonra Sulh Hukuk Mahkemesince davacının babasının vesayet altına alı­narak vasi atandığı davada, mahkemece vasiye davanın ihbarı ile husumete izin kararı alınarak vasi huzuru ile davanın yürütülmesi gerekeceği-
Usul ekonomisi gereği iş sözleşmesinden kaynaklandığından dava dilekçesinde talep edilmeyen işçilik ile ilgili bir alacak kaleminin ıslah dilekçesiyle talep edilebileceği-
Borçluya ödeme emri gönderilmeden ve borçlunun itirazı bulunmadan açılan “itirazın iptali” davasına “alacak davası” olarak bakılması gerekeceği-
Cevap dilekçesinde zamanaşımı defi ileri sürülmemiş ya da süresi içince cevap dilekçesi verilmemişse, ilerleyen aşamalarda HMK. mad. 141/2 uyarınca zamanaşımı def'inin, davacının açık muvafakati ile yapılabileceği- HUMK yürürlükte iken süre geçtikten sonra yapılan zamanaşımı define davacı taraf süre yönünden hemen ve açıkça karşı çıkmamışsa (suskun kalınmışsa) zamanaşımı defi geçerli sayılmakta iken, HMK.'nun uygulandığı dönemde süre geçtikten sonra yapılan zamanaşımı definin geçerli sayılabilmesi için davacının açıkça muvafakat etmesi gerektiği, yani, 01.10.2011 tarihinden sonraki uygulamalar bakımından süre geçtikten sonra ileri sürülen zamanaşımı def'ine, davacı taraf muvafakat etmez ise zamanaşımı def'inin dikkate alınmayacağı- Zamanaşımı definin cevap dilekçesinin ıslahı yoluyla ileri sürülmesinin de mümkün olduğu- Davacı vekilinin kısmi dava açtığı ve ıslah dilekçesi ile davaya konu talep miktarlarını artırmasından sonra davalı vekilince ıslaha karşı zamanaşımı def'i ileri sürülmüş olduğundan, mahkemece bu def'i değerlendirilmeden hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
İcra İflas Kanunu'nun 257/1.maddesi gereğince harçlandırılan dava değeri olan miktarla sınırlı olmak üzere ve  davacı tarafından alacağın  %10'u oranında teminat yatırılması halinde geçici hukuki koruma niteliğinde ihtiyaten haczine, teminat alınması, kararın infazı, yetkili icra dairesinin belirlenmesi ve ihtiyati hacizle ilgili diğer işlemlerin yargılamanın  devam ettiği ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,diğer talebe konu  araçlar ise davalılar adına kayıtlı olmadığından araçlar yönünden talebin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu'ndan alınan önceki rapor ve bu davada aynı kuruldan alınan raporun oybirliği ile ancak farklı yönde tanzim edildiği, raporları düzenleyen kurullarda yer alan iki üyenin her iki raporda da imza sahibi olduğu, davalıların bu yöne ilişkin itirazları dikkate alınmak ve dosyada mevcut raporlar arasındaki çelişkiler giderilmek üzere dosyanın Adli Tıp Genel Kurulu'na gönderilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İşe iade davasının yalnızca asıl işveren veya alt işveren aleyhine açılması durumunda, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin geçersiz veya muvazaaya dayandığının belirlenmesi halinde mahkemece davanın hemen reddedilmemesi, davalı olarak gösterilmeyen asıl işveren veya alt işverene davanın teşmili için davacı tarafa süre verilmesi; verilen süre içinde, diğer dava arkadaşına teşmil edilirse davaya devam edilmesi, aksi halde davanın usulden reddedilmesi gerektiği- Davacının çalıştığı firmalar dikkate alındığında, davalı şirketten ihale ile iş alan çeşitli şirketler bünyesinde çalıştığı, iş aktinin feshedildiğini iddia ettiği tarihine dava dışı bir işverenin bünyesinde çalışmasının olduğu, bu işyerinden çıkışı yapıldıktan sonra hizmet döküm cetvelinde başkaca işe giriş kaydı gözükmediği anlaşıldığından, davacının fesih yapıldığını iddia ettiği tarihte kayden işvereni gözüken dava dışı kişiye de dava teşmil edilerek, adı geçen şirketin cevap dilekçesi ve sunacağı deliller ile davacıya ait özlük dosyası getirtilerek sonucuna göre davalılar arasındaki hukuki ilişkinin niteliği belirlenip davacının fiili ve hukuki işvereni tespit edildikten sonra feshin değerlendirilmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.