Duruşma isteminin reddi kararlarının hak ihlâli olarak değerlendirilmesinin mümkün görülmediği- Somut olayda 6100 sayılı Kanun’un 46 ncı maddesinde sınırlı sayıda belirtilen sorumluluk sebeplerinden hiçbiri bulunmadığından ve hâkimin yargılama faaliyetinden dolayı tazminat şartları oluşmadığı-
Uyuşmazlık; davalı elektrik dağıtım şirketinin talebi ile aynı bölgedeki pek çok taşınmaz üzerinde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 31/b maddesi çerçevesinde şerh oluşturulduğu anlaşılan olayda her bir malikin taşınmazları üzerindeki şerhin kaldırılmasını ayrı ayrı açılan davalar ile talep etmesinin AAÜT’nin 22 nci maddesi anlamında seri dava olarak kabul edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır..
İhtiyari dava arkadaşlığında, temyiz sınırının her dava arkadaşının davası için ayrı ayrı belirleneceği- Karşılık davada, temyiz sınırının asıl dava ve karşılık dava için ayrı ayrı belirleneceği- Tespit davalarında, temyiz sınırının tespit davasının öncüsü olduğu eda davasının miktar ve değerine göre belirleneceği- Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması halinde, kısaca kısmi davada kesinlik sınırı dava edilen miktara göre değil, alacağın tamamına göre belirleneceği
Dava dilekçesinde, davalının ortak alan bahçe kısmına tente yaptırmak sureti ile müdahalede bulunduğundan, imalatın kali ile eski hale getirilemesine karar verilmesi istenilmiştir.
Takip dayanağı ilamda müşterek ve müteselsil olarak sorumluluklarına hükmedilen borçlular hakkında usul ekonomisi gereğince ilk başlatılan takip dosyasında takip imkanı varken mükerrer isteklere neden olacak şekilde ikinci bir takip başlatılması doğru olmayıp, bu hususa ilişkin mahkemenin gerekçesi isabetli ise de; mahkemece, ilk başlatılan takip dosyasından ek takip talepnamesi düzenlenmek suretiyle takibe devam olanağı bulunduğu gözetilerek, alacaklı tarafından ikinci kez açılan takibin iptali ile yetinilmesi gerekirken, her iki takibin de iptaline karar verilmesinin doğru olmadığı-
Kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının ödetilmesine ilişkin davada, mahkemece, yıllık izin ücreti yönünden davanın usulden reddine karar verilmesi doğru ise de, kıdem tazminatı talebi yönünden davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu; davacı, çalışma süresini, ve ücretini belirleyebildiğinden kıdem tazminatı yönünden de objektif imkansızlıktan bahsedebilme imkanı bulunmadığı; bu itibarla, mahkemece, kıdem tazminatı alacağının da belirsiz alacak davasına konu olamayacağı gerekçesiyle, davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Genişliği oldukça dar olan bir taşınmaz üzerinde geçit kurulması halinde taşınmaz daha da daralacağından başka seçenek araştırılarak sonuca gidilmesi gerekeceği-
Dava tarihi itibariyle inşaatların gerçekleşme oranının tespiti ile bu kapsamda hesaplanacak hizmet bedellerine göre karar verilmesi gerektiği-
Paydaşlığın giderilmesi davalarında kendilerini vekil ile temsil ettiren paydaşlar yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerekeceği-
E.li direnme olup olmadığının takdirinin Hukuk Genel Kurulu’na ait olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.