Taraflar arasındaki tazminat davası-
Davanın, kaçak elektrik tahakkuku nedeniyle istirdat istemine ilişkin olduğu- Mahkemece, öncelikle dosyanın önceki bilirkişi dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, bilirkişi heyetinden kaçak kullanım olup olmadığı, var ise davacının sorumlu olması gereken miktarın kaçak tutanak tarihinde yürürlükte olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin ilgili maddeleri çerçevesinde hesaplanması konusunda taraf ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki sebepsiz zenginleşme davası-
Tüm ortakların hakları verilmeden tasfiye sona erdirilemeyeceği (1163 s. K. mad. 83)- Mahkemece, davacı yana uygun bir süre verilerek, tasfiye kurulu ile Ticaret Sicil Memurluğuna da husumet yöneltilmesi suretiyle kooperatifin tüzel kişiliğinin ihyası için dava açılmasının sağlanması ve dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, kooperatifin yeniden ihyası durumunda bu tüzel kişiliğin huzuru ile taraflar arasındaki tazminat davasının görülmesi gerektiği-
Borçlu şirket tarafından verilen vekaletnameye dayalı olarak icra mahkemesine onu temsilen şikayette bulunan kişi takibin tarafı olmadığından ve avukat da olmadığından, istemin, aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddi gerektiği-
İhalenin feshinin istenildiği tarihte, müflis şirketin iflas idaresinin oluşmamış (seçilememiş) olduğu durumlarda, müflis şirket temsilcisinin ihalenin feshini isteyebileceği–
Şikayetçi şirketin, taşınmazın eski maliki olup ihale tarihinde taşınmazını ipotekle birlikte .. sattığından tapu sicilindeki ilgili sıfatına haiz olmadığı, İİK.nun 134/2. maddesinde ihalenin feshini isteyebilecek ilgililer sınırlı olarak sayılmış olup, şikayetçinin, ihaleye pey süren kişi de olmadığı, bu durumda şikayetçi şirketin aktif husumet ehliyeti bulunmadığından işin esasına girilmeden mahkemece şikayetin bu nedenle reddi gerekeceği-
Mahkemece açılan kamu davasının eldeki davayı etkileyeceği gerekçesi ile ceza mahkemesi kararı bekletici mesele yapılmışsa da, daha sonra bu ara karardan vazgeçilmediği halde yargılamaya devamla karar verilmesinin isabetsiz olduğu- Davalıların zimmet ve görevi kötüye kullanma suçlarından mahkum olduğu ceza davasına ilişkin mahkeme kararının gerekçesinde davaya konu edilen bonodan söz edilerek karara dayanak yapıldığı anlaşıldığından ceza mahkemesince maddi olguyu tespit açısından verilecek kararın hukuk hakimini de bağlayacağı gözetilerek ilgili ceza mahkemesi kararının kesinleşmesinin beklenmesi gerekeceği-
Hükmün sadece davada taraf olanlara yönelik olarak verilebileceği; dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmeyen tarafın, dava açıldıktan sonra ek bir dilekçe ile davaya dahil edilemeyeceği gibi “mecburi dava arkadaşlığı” dışında ıslah yolu ile dahi taraf değiştirilemeyeceği; ihbar olunan kimsenin HUMK. mad. 49. vd. (HMK. 64. ve 69. maddeleri) uyarınca davada davalı sıfatını kazanamayacağı ve bu kişi aleyhine hüküm de kurulamayacağı-
11. HD. 03.02.2020 T. E: 2019/2338, K: 807-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.