Borçlu davalının, taşınmazını diğer davalıya 350.000,00-TL bedelle devrettiği, satış tarihi itibariyle taşınmazın rayiç değerinin 515.449,00-TL olduğu, davalıların birbirini tanımadığı, aralarında akrabalık bağı veya arkadaşlık ilişkisinin bulunmadığı, davalının dava konusu taşınmazı internet sitesi vasıtasıyla bulduğu ve taraflar arasında 25.10.2021 tarihli satış protokolü düzenlendiği, 50.000,00-TL kapora verilerek taşınmazda işlem yapıldığı, 08.11.2021 tarihinde davalının diğer davalının hesabına 300.000,00-TL ev bedeli açıklaması ile banka havalesi yapıldığı, borçlunun davaya konu evden kasım 2021 itibariyle taşındığı anlaşıldığından, İİK'nin 280/1 maddesi kapsamında davalıların birbirini daha önceden tanıdığına, davalı nın, diğer davalının mali durumunu ile ızrar kastını bildiğini ispata yarar delil sunulmadığının ispatlanamayan davanın reddine karar verileceği-
Davacının İİK 82/4 maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için asıl uğraşısının çiftçilik olması, geçimini çiftçilikle temin etmesi gerektiği-
Tapu iptali ve tescil davası-
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının çalıştığı dava dışı işverenler ile davalı üniversite arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı ve muvazaaya dayanıp dayanmadığı noktasında toplanmaktadır...
Medeni Kanunun 706. Borçlar Kanununun 213 ve 238. maddeleri gereğince tapulu taşınmazların temlikinin genel kural gereği resmî şekil-de yapılması zorunlu ise de; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-b. maddesinin bu kuralın istisnasını oluşturduğu (Kural olarak tapu dışı satımlar geçersiz (MK.705) ise de, ancak 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-b maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşmesi halinde tapu dışı satıma geçerlilik tanınabileceği) -
E.li direnme olup olmadığının takdirinin Hukuk Genel Kurulu’na ait olduğu-
Mahkemece yapılması gereken işin; davacı tarafa kayıt malikinin tüm mirasçılarını davaya dahil etmesi için usulüne uygun kesin süre verilmek, dahil edilmesi halinde yargılamaya devam ederek dava konusu taşınmaz başında uzman bilirkişi ve taraf tanıkları ile keşif yaparak sonuca göre karar vermek olması gerekeceği- Birleşen davada davalı ... ve ... ile, asıl davada davalı ...’ın karar başlığında adının yazılmamasının, mahallinde düzeltilebilir maddi hata olup bozma sebebi olmadığı-
9. HD. 04.06.2018 T. E: 2015/19340, K: 12527-
Mülkiyet karinesi davalı 3. kişi lehine olup mülkiyet karinesinin aksinin davacı alacaklı tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerekeceği, borçlu ile 3. kişi şirketin bir kısım çalışanlarının aynı kişiler olmasının ve 3. kişi şirketin tek ortağının borçlunun eski çalışanının kardeşi olmasının tek başına karineyi tersine çevirmeye yeterli olmadığı- Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönüne alınarak, davanın reddi yerine, HMK’nin 318. maddesi gereğince; tarafların dilekçeleri ile birlikte, tüm delillerini açıkça ve hangi vakıanın delili olduğunu da belirterek bildirmek; ellerinde bulunan delillerini dilekçelerine eklemek ve başka yerlerden getirilecek belge ve dosyalar için de bunların bulunabilmesini sağlayan bilgilere dilekçelerinde yer vermek zorunda oldukları nazara alınmaksızın, davacı alacaklı dava dilekçesinde tanık deliline dayanmamasına rağmen, davacı tanıklarının beyanları da hükme esas alınarak oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı-
Katılma alacağı davasında, kabul edilen alacak katılma alacağı olduğuna göre TMK'nun 239/son maddesi uyarınca alacağa karar tarihinden geçerli olmak üzere faiz yürütülmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.