TMK'nun 6. maddesine göre, iddia eden iddiasını ispatla mükellef olduğu- Katkı payı davalarında katkı oranı bulunurken; tarafların dava konusu mal varlığı değerinin edinildiği tarihe kadarki toplam gelirlerinden tarafların sosyal statüleri ile konumlarına göre yapabilecekleri kişisel harcamaları ile kocanın 743 sayılı TKM'nin 152. maddesi uyarınca evi geçindirme yükümlülüğü uyarınca yapması gereken harcamalar çıktıktan sonra yapabilecekleri tasarruf miktarlarının ne olacağının belirlenmesi gerekeceği-
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; zararın meydana gelmesinde işletenin veya onun eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerden birinin kusurlu (sorumlu) olup olmadığının ve dolayısıyla zararın poliçe teminatı kapsamında kalıp kalmadığının tespiti bakımından mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı-
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir...
Trafik kazasında yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemi-
7. HD. 13.04.2016 T. E: 2015/5557, K: 8114-
Davacı tanığı davalı şirketin .... Büyükşehir Belediyesinin işlerini taşeron olarak yaptığını iddia etmişse de dosyadan davalı şirket ile ... Büyükşehir Belediyesi arasında hizmet alımı olup olmadığı anlaşılmadığından mahkemece bu hususun araştırılması, davalı şirketin fesih tarihinde, Türkiye genelinde, aynı işkolundaki sigortalı sayısının araştırılması, bu işyerlerine ait tüm dönem bordrolarının getirtilmesinin gerektiği-
Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin varlığından söz edebilmek için iki ayrı işverenin olması, mal veya hizmet üretimine dair bir işin varlığı, işçilerin sadece asıl işverenden alınan iş kapsamında çalıştırılması ve tarafların muvazaalı bir ilişki içine girmemeleri gerektiği- Davacı hastane hizmetlisi görevi dışında başka bir işte çalıştırılmamış olup mahkemece davacının hangi ihaleler kapsamında işe alındığı, muvazaalı çalıştırılıp çalıştırılmadığı konusundaki gerekçesi somut olmadığı gibi, davacının hangi ihalelerle alınıp hangi işlerde çalıştırıldığı konusunda bilirkişi raporunda da yeterli açıklık olmadığından, öncelikle davacının hangi işverenlere bağlı olarak çalıştırıldığı, alt işverenlerin sözleşme ile üstlendiği mal ve hizmet üretimi için gerekli bağımsız organizasyona, uzmanlığa ve hukuksal bağımsızlığa sahip olup, olmadığı, işçi temini niteliğinde ihale yapılıp yapılmadığı, aynı işte asıl işveren işçilerinin çalışıp çalışmadığı hususları araştırılıp davacının hastane hizmetlisi olarak alınıp aynı işte çalıştırılması halinde davanın reddi gerekeceğinden bu yönde denetime elverişli rapor alınmadan muvazaanın hangi ihale tarihinde gerçekleştiği belirtilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
Davacı şirket ile dava dışı şirket arasındaki organik bağ iddiası değerlendirilmesinde, davacı şirketin hisselerinin tamamının dava dışı şirkete devredildiği, adreslerinin aynı olduğu, kurucu ortağının ve faaliyet alanının aynı olduğu görülmekle iki şirket arasında organik bağ bulunduğu kanaatine varıldığı, hukuki ilişkin varlığını ispat yükü alacaklıda olduğundan alacaklının hukuki ilişkinin yani borcun varlığını kanıtlamak durumunda olduğunu ve davada ispat yükünün davalı belediye üzerinde olduğunu, İçişleri Bakanlığı müfettişi tarafından düzenlenen tazmin raporunun tanık beyanları doğrultusunda hazırlandığı, raporda bilimsel veriler kullanılmadığı, şüpheden uzak, ikna edici somut tespitler bulunmadığı, dayanak ihalelerin feshine ilişkin herhangi bir mahkeme kararı yahut derdest dava bulunmadığı, aksine davalı Belediye ile davacı şirketin bahsi geçen ihalelere ilişkin olarak borç bakiyeleri konusunda mutabık kaldığı, davalı Belediye'nin dava konusu faturayı emanet olarak muhasebe işlemlerine kaydettiği, dava konusu ihaleye ilişkin olarak da ayrıca mutabık kalındığı anlaşılmakla, bu haliyle ihalenin geçerliğini koruduğu, hukuk sisteminde geçerliliğini koruyan ihaleye dayanarak zarar iddiasında bulunan belediyenin eldeki davada bu iddiasına yönelik olarak ispat vasıtalarını kullanmadığı, bu yönde bir talebi olmadığı, tazmin raporuna dayanarak davayı reddettiği görülmekle zarar iddiasını ispat edemediği, zararın oluştuğunun kabul edilmesi halinde dahi, bu zararın alacaktan takas suretiyle mahsup edilmesi hususunun Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik ve Türk Borçlar Kanunu takas mahsup hükümleri uyarınca gerçekleştirilmemiş olması nedenleriyle davanın kabulüne ve borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilecek konumda bulunması nedeniyle alacağın likit ve muayyen nitelikte olduğundan davacının, kabul edilen alacağın %20’si oranında icra inkar talebinin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.