Taşınmazı satın alanın dava konusu taşınmazdaki kiracılara kira alacağı için müracaat etmesi gerektiği, kiracılardan ecrimisil isteyemeyeceği- Dava konusu taşınmazda davacının taşınmazı iktisap tarihinde davalıların ofislerinin de olduğu belirtildiğinden, davalıların taşınmazı tahliye ve teslim edeceği taahhüdü karşısında davacı şirketin dava konusu taşınmazı satın almasından itibaren davalının bizzat kullanımında olduğu belirtilen yerlerin nereler olduğu, davalıların bu yerlerdeki faaliyetlerine devam edip etmediği belirlenmeden, taraf ve tanık beyanlarında belirtilen dava konusu taşınmaza ilişkin 3091 s. Kanun uyarınca yapılan tahkikat dosyası dosya içerisine alınmadan, dava konusu taşınmazda kiracı olduğu belirtilen firmaya ve diğer kiracılara ilişkin kira sözleşmesini kapsadığı alanlar belirlenmeden davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olacağı (4721 s.lı TMK 684/1 m)-Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsayacağı, bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da gireceği (TMK 718 m). 22.12.1995 tarih ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekeceği-Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı, bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmeyeceği- Muhdesat sahibinin hakkı, sadece şahsi bir hak olduğu (TMK 722, 724, 729 m.ler)-Taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemeyeceği, açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemeyeceği-
Davacı yanın dinlenen tanıklarının beyanları fuzuli şagillik hususunu, taşınmaza kimin, hangi tarihlerde tecavüzde bulunduğu hususlarını tereddüte mahal bırakmaksızın aydınlatacak nitelikte olmayıp mahkemece mahalinde keşif yapılarak tanık beyanlarının keşifte dinlenilmesi suretiyle, davacının talepleri gözetilerek, davalıların fuzuli işgalinin bulunup bulunmadığının ve bir tecavüz söz konusu ise kim tarafından, hangi tarihlerde yapıldığının duraksamaya mahal verilmeksizin belirlenmesi ve tespit edilecek ecrimisile hükmedilmesi gerektiği-
9. HD. 26.06.2018 T. E: 2015/20577, K: 13996-
Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında paylaşılıp her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanmasının dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı, ve kötü niyet iddiasının davanın her aşamasında ileri sürülebileceği-
22. HD. 11.10.2018 T. E: 2017/15268, K: 21843-
Zilyetliğin niteliği ve ekonomik amaca uygun olup olmadığı, taşınmazın tamamı mı yoksa bir kısmı üzerinde mi zilyet olunduğu konularında taşınmazda keşif yapılması ve taşınmazın hava fotoğraflarının çekilmesi ve bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesi gerekeceği-
Bonoda ‘’nakden’’ kaydı bulunmasına karşın davalı “aralarında nakit alışverişi bulunmadığı, bononun ortaklık katılım payı karşılığı düzenlendiğini” savunduğundan, “bononun ortaklık katılım payı karşılığı düzenlendiği”nin ispat külfetinin davalıya geçtiği, davalının bu iddiayı kanıtlayamadığı, yemin de teklif etmediğinin den davanın kabulünün gerekeceği-
Borçlunun tebligatın yapıldığı sırada seyahatte olduğu iddiasının, gecikmiş itiraz nedeni olarak kabulü gerekeceği-
Sendikal tazminat davalarında ispat yükünün işçide olduğu hallerde, iş yerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, üyelikten çekilen işçilerin olup olmadığı, iş yerinde çalışmakta olan işçilerin bulunup bulunmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği, iş yerinde önceki dönemlerde toplu iş sözleşmelerinin bağıtlanıp bağıtlanmadığı, yeni işçi alınıp alınmadığı ve alınmışsa yeni işçilerin sendikalı olup olmadığı gibi hususlarla, işverence ekonomik veya teknolojik nedenlere dayalı bir fesih yoluna gidilmesi durumunda teknik yönden bu durumun araştırılmasının gerekeceği- İyiniyetli olan davacı işçiye karşı taraf olmadığı muvazaanın ileri sürülemeyeceği, akdin hükümsüzlüğünün davacıya karşı ileri sürülmesinin MK.'nun 2.maddesindeki iyiniyet kurallarına aykırı olması ve hiç kimsenin kendi hilesinden yararlanamayacağı ilkesi gereğince muvazaalı işlemi yapan davalının de işe iadenin mali sonuçlarından diğer davalı ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.