Kambiyo senedinden kaynaklanan borç nedeniyle menfi tesbit istemine ilişkin davada ispat yükü kendisinde olan ve kambiyo senedinin tehdit ile ve anlaşmaya aykırı doldurulduğunu iddia eden taraf olan davacının bu iddiasını kanıtlayamadığı- İcra takibi HMK 209 uyarınca ihtiyati tedbir yolu ile durduruduğundan davalı lehine tazminata hükmedileceği-
Kambiyo senedine karşı borçlu olmadığına dair iddiada bulunanın ispat külfetinin davacıda olduğu,davalının imzası bulunmayan protokolün yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilemeyeceği ve mahkemece tanık deliline başvurulamayacağı-
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 241. maddesinin amacı, gerekçesinde de belirtildiği üzere kanıtlanan hususlar ile ilgili davanın gereksiz uzamasının önlenmek olduğundan, davalı kadının delil listesinde yer alan ve dinlenilmesinden açıkça vazgeçilmeyen tanıklarının dinlenecekleri vakıalar hakkında bir sınırlama yapılmadığı dolayısıyla Hukuk Muhakemeleri Kanununun 241. maddesi koşullarının gerçekleşmediği dikkate alınarak, davalı kadının dinlenmeyen tanıklarının beyanları tespit edilip, tüm deliller birlikte değerlendirilip hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece, tanık beyanları esas alınarak "eczacının gerekli kimlik kontrollerini yapmadan ilaçları teslim etmesinin kusurlu davranış olduğu" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, kurumca yapılan denetimde cezalar herbir hasta ve her bir eylem için ayrı ayrı kesilmiş ve duruşmada dinlenen tanıklardan bir kısmı imzayı inkar edip ilaçları teslim aldıklarını kabul ettiklerine göre bu hususların (eczacı, hukukçu ve mali işlerden anlayan uzmandan oluşan) bilirkişilerden rapor alınarak mahkemece her bir hasta için ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği-
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; boşanmaya sebep olan olaylarda davalı eşin kusurlu davranışlarının ispat edilip edilmediği, burada varılacak sonuca göre davacı eşin evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma davası kabulünün gerekip gerekmediği-
Her iki taşınmaz arasında yer alan, gerek kadastro paftasında ve gerekse imar haritasında yol olarak görünen kısmın belediye tarafından düzenlenerek imar yolu haline getirilmemiş ve kamu yararına açılmamış olmasının davalının bu yere elatmasını haklı göstermeyeceği, o halde, bu yoldan faydalanan ve elatmadan doğrudan zarar gören herkesin elatmanın önlenmesi davası açabileceği ve bu davanın dinleneceği-
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davacının Sosyal Güvenlik Kurumuna yetmiş gün çalışmasının bildirilmesine rağmen fiili çalışma iddiasının olmadığı ve davalılar aleyhine işbu dava konusu taleplerin istendiği dönem ile aynı dönem için açılan hizmet tespit davasında davalı Kocaman İnş. San. Tic. Ltd. Şti. yönünden verilen husumetten red kararının Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği de göz önünde bulundurulduğunda farklı tüzel kişilikleri bulunan, grup şirketi olan davalı şirketler arasında organik bağ (hukukî ve fiili irtibat) bulunup bulunmadığı, buradan varılacak sonuca göre davacının tüm çalışma süresine ilişkin işçilik alacaklarından davalı şirketlerin birlikte sorumlu tutulmalarının gerekip gerekmediği-
22. HD. 04.10.2018 T. E: 2017/30349, K: 21096-
8. HD. 12.10.2020 T. E: 2018/5780, K: 6053-
İş akdini işçinin kendisinin feshettiği davada, ihbar tazminatı talep hakkı bulunmadığından mahkemece bu talebin reddinin gerekeceği- Mahkemece, ilke kararındaki kriterlere göre emsal ücret araştırması yapılarak, banka kayıtları getirtilerek, diğer delillerle birlikte değerlendirerek davacının ücretini belirlemek ve buna göre diğer alacakların da hesabını yapmak olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.