İmza inkarında bulundan davalı hakkında mahkemece dava konusu belgenin tanzim tarihinden önceki medarı tatbik imzaları celp ve tetkik edilerek bilirkişi incelemesi yapılarak imzanın inkarı üzerinde uyuşmazlığın giderilmesi gerekeceği; tanık beyanına itibar edilerek borçlunun itirazının iptal edilmesinin hukuka aykırı olacağı-
Davalıya ait evin damında biriken yağmur sularından bahçe duvarı yıkılan davacının, zararın oluşmasındaki katkısı (müterafik kusuru) da nazara alınarak, davalının münasip bir tazminata mahkum edilmesi gerekeceği -
Dava mirasçılık belgesi istemine ilişkin olup, Mahkemece, hakkında mirasçılık belgesi düzenlenmesi istenen murisin mirasçılarını bilen yaşlı ve tarafsız tanıklarını bildirmesi için davacı tarafa süre ve imkan verilmesi, bildirilen tanıkların dinlenmesi, gerektiğinde miras pay intikalinden anlar uzman bilirkişi ya da bilirkişi heyetine dosyanın tevdi edilerek Yargıtay denetime uygun gerekçeli rapor temin edilmesinin düşünülmesi, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraza-
Mülkiyet hakkına dayalı olarak taşınmaza elatmanın önlenmesi ile ecrimisil istekleri-
Meskeniyet şikayetinin, haczin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılması gerekeceği- Borçlu tarafından icra dosyasına ödeme yapılmasının bu tarihte haczin öğrenildiği sonucunu doğurmayacağı- Hacze ilişkin olarak borçluya 103 davetiyesi tebliğ edilmemesi ve borçlunun hacizden şikayet tarihinden daha önce haberdar olduğuna ilişkin bir beyan ya da işlem bulunmaması karşısında, meskeniyet şikayetinin yasal yedi günlük süre içerisinde olduğunun kabulü gerekeceği-
Merci tayini kararları kesin olup, aleyhine karar düzeltme yoluna gidilemez. Mahkemece, davanın uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğu dikkate alınarak, taraf delillerinin buna göre toplanması, alınacak bilirkişi raporları da tüm delillerle birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekmektedir. Dava, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olup, uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir. Uygulama kadastrosu yapılırken öncelikle zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan, aynı döneme ya da yöreye ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, tesis kadastrosuna ait pafta haritaları ortofoto üzerine işlenmekte; haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı tespit edilip varsa hatalar yöntemine uygun şekilde giderilmekte, düzenlenen ada raporu ile yapılan teknik çalışmalar ve gerekçeleri açıklanmakta; bundan sonra yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak, uygulama tutanağı düzenlenmekte ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmektedir. İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle Mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur.
Sigorta olayının iş kazası sayılabilmesi için sigorta olayına maruz kalan kişinin Sosyal Sigortalar Kanununun 2. maddesi anlamında sigortalı olması ve sigorta olayının maddede sayılı ve sınırlı olarak belirtilen hal ve durumlardan birinde meydana gelmesi koşullarının birlikte gerçekleşmesinin zorunlu olacağı-
Davalılar arasında asıl- alt işveren ilişkisinin olduğu kabul edilmesine rağmen, davacının alt işveren nezdindeki işine iade edilmesi gerekirken hüküm fıkrasında hangi işverene iade edildiğinin gösterilmemesinin, davada birden fazla davalı olduğu halde yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinden hangi davalının sorumlu olduğu açıklanmadan "...davalıdan.." denilerek hüküm kurulmasının ve gerekçeli kararın hüküm fıkrası oluşturulurken duruşmada tefhim edilen kısa kararın son paragrafının da kopyalanmasının hatalı olup bozmayı gerektirdiği-
Doğum, ölüm gibi biyolojik olayların nüfus kayıtlarına göre belirleneceği, bu kayıtların aksi kesin ve somut delillerle kanıtlanıncaya kadar geçerli olacağı–
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.