Bir yerin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinilmesi için İİK. nun 713/1 ve 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde sayılan koşulların yanında, malik sıfatıyla ve ekonomik amaca uygun şekilde tasarruf edilmesi gerektiği gibi tescil istenilen taşınmazın da iktisabı mümkün bulunan yerlerden olması gerekeceği, taşınmazın davacıların zilyetliklerinde bulunduğu anlaşılmakta ise de, dava konusu taşınmazın ne şekilde tasarruf edildiği, zilyetliğin ekonomik amaca uygun olup olmadığı hususları araştırılmadığı,ayrıca; dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede uygulama imar planının bulunup bulunmadığının ve onay tarihlerinin davalı belediye başkanlığından sorulması, imar çalışmaları yönünden kazandırıcı zamanaşımına engel bir durumun olup olmadığının araştırılması gerekeceği-
E.tmanın önlenmesi ve ecrimisil talebine-
İİK'nun 331 inci maddesinin dördüncü fıkrasındaki, "Taşınmaz rehni kapsamında bulunan eklentinin rehin alacaklısına zarar vermek kastı ile taşınmaz dışına çıkarılması" eyleminde, sanığın savunması doğrultusunda fabrikada hırsızlık olup olmadığı yönünde zabıta araştırılması yaptırılmadan, sanığın çalındığını iddia ettiği makine ve eklentileri ile ilgili olarak suç duyurusunda bulunup bulunmadığı merciinden sorulmadan, söz konusu teçhizatın götürülmesi için özel emek ve mesai gerekip gerekmediği hususları araştırılmadan eksik inceleme ile mahkûmiyete karar verilemeyeceği-
Hizmet tespiti istemi-
İcra dosyasında yapılan araştırmadan borçlunun adresinde bulunmadığından bahisle mernis adresine tebliğ edilmesi, haciz tutanakları borç miktarı, malvarlığı araştırması göz önüne alındığında, kaçak olduğunun görüldüğü, Yargıtay içtihatlarına göre bu nedenle, borçlunun aciz halinin gerçekleşmiş sayılması, gerekeceği-
Trafik kazasından kaynaklanan destek tazminatı istemi-
Hizmet tespiti istemi-
Davacı tanık deliline dayandığından HMK mad. 203/1-a uyarınca gösterdiği tanıkların dinlenildiği ve dinlenilen her iki tanıkta davacının iddialarını doğrular mahiyette beyanda bulunduğu, davalı duruşmaya gelmediği ve davaya cevap vermediği için davayı tümüyle inkar etmiş sayılacağı, uygulamada ve öğretide tarafın isticvabı ile taraf veya vekilinin hakimin müphem gördüğü hususların aydınlığa kavuşturulması amacıyla dinlenmesini birbirinden ayrı tutulduğu, olayda müphem bir husus bulunmadığı gibi, davacı davasını ispatladığından davalının isticvap olunarak kendi aleyhine olan belli bir veya bir kaç vakıa hakkında dinlenmesinin mümkün olmayacağı-
İpotek akit tablosunda belirtilen adrese çıkarılan tebligatın tebliğ edilmeden geri dönmesi halinde, Tebligat Kanununun 35. maddesine göre işlem yapılması gerekeceği—
Somut olay bakımından uyulan bozma kararı gereklerinin tam olarak yerine getirilip getirilmediği; buradan varılacak sonuca göre 31.03.1978 doğumlu davacının 14.06.1990 tarihinde dava dışı işyerinde geçen çalışmasının çıraklık statüsünde olup olmadığı ve davacının sigorta başlangıç tarihinin 506 sayılı Kanun’un 60/G maddesine göre 18 yaşını ikmal ettiği 31.03.1996 tarihi olarak tespitine karar verilip verilemeyeceği noktasında toplandığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.