Mahkemece, davacının zilyetliği mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile kabul edilmiş ise de, hüküm kurmaya elverişli ve gerekçeli uzman ziraatçi bilirkişi raporları, sunulan fotoğraflar ile Orman Genel Müdürlüğü'nden alınan yazı cevapları ve belgeler karşısında soyut nitelikteki beyanlara itibar edilme imkanı olmadığına, davacının taşınmaz üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetliğini ispatlayamadığı anlaşıldığına göre davacının müdahalenin meni davasının da reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Davacının hesaplamalara esas ücreti belirlenirken fesih tarihinden önceki aya ait bordro ile davacıya ödendiği anlaşılan miktarın dikkate alındığı, dosyada taraflar arasında imzalanmış bireysel iş sözleşmesi mevcut olup burada davacıya ödenecek ücret miktarı açıkça belirlendiği, bu bireysel iş sözleşmesinde yazılı ücret yerine bordroda yazılı miktarın hesaplamalara esas alınmasının hatalı olduğu- Davacının arıza durumunda mesai saatlerini aşacak şekilde çalıştığı tanık beyanları ve İş Teftiş Kurulu Başkanlığının İnceleme Raporuna göre sabit olduğu, davalının elinde davacının arıza durumunda işyerinden ayrılış ve dönüş saatlerini içeren “Araç ve Görev Emri” başlıklı belgelerin bulunduğu, bu belgelerin HMK mad. 220'de belirtilen yöntem çerçevesinde davalı ve davalının asıl işvereni ihbar olunan şirketten talep edilerek, belgeler sunulduğu takdirde işçilerin vardiya çizelgeleri ile bu belgeler karşılaştırılıp, davacının haftada kaç saat fazla mesai yaptığının belirlenmesi gerektiği; davalı ve ihbar olunanın bu belgeleri sunmaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile iddialarını ispat edebileceklerinden, tanıkların yeniden dinlenilmesiyle ortalama olarak vardiya bitim saatini aşacak şekilde kaç saat çalışıldığı aydınlatılıp çıkacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Hizmet tespiti ve kurum işleminin iptali istemi- Gerekçesi ile hüküm arasında çelişki yaratılması-
27.03.1957 gün ve 12/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararma göre, paylı mülkiyete konu taşınmazın payını, paydaşı karı ve kocaya, evlada veyahut akrabaya temlik etmesi halinde şeklen satış akdi bulunsa bile, hakikatte satıştan gayri miras hukukuna müteferri maksatlarının veya hibe gibi mülahazaların hâkim olduğu durumda, Medeni Kanunun gerçek satışlarda kabul eylediği önalım hakkının cereyan etmeyeceği-
Fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, bayram tatili ücreti, yıllık izin ücreti, ücret farkı alacağı, ikramiye alacağı, yiyecek, yakacak ve kıyafet yardımı alacaklarının ödetilmesine-
Davalı erkeğin, sürekli borca girdiği, hakkında icra takibi yapıldığı, birlik görevlerini yerine getirmediği ve porno sitelerine girdiği anlaşıldığından, ortak hayatı temelinden sarsıldığının ve davacının boşanma davası açmakta haklı olduğunun kabulü gerektiği-
22. HD. 27.02.2019 T. E: 2016/6547, K: 4484-
Dava, itirazın iptali talebine ilişkindir. BK’na göre, işlemiş temerrüt faizine tekrar faiz yürütülmesi yasaya aykırıdır. Bu nedenle takip sonrası dönemde sadece asıl alacağa faiz işletilmesine olanak sağlayacak şekilde hüküm kurulması gerekirken, açıklanan hususlar göz önüne alınmadan, yazılı şekilde karar verilmesinin, hükmün bozulmasına neden olacağı-
Bozma kararının bir bütün teşkil ettiği, bozma nedenlerinin tümü hakkında mahkemece bozmaya uyma veya önceki kararda direnme yolunda bir karar verilmesinin zorunlu olduğu; mahkemenin bozma nedenlerinden bir kısmına direnme, diğerlerine karşı uyma hakkı bulunduğu ancak Özel Daire’ce incelenmeyen ve hukuka uygunluk bakımından denetlenmeyen hususlara ilişkin direnme kararı verilmesinin usulen olanaklı olmadığı-
Muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığının kabul edilmesi getirdiği- Toplanan delil ve tanık beyanlarına göre dava konusu kargir ev ve samanlığın davacılar tarafından meydana getirildiği sabit olduğundan, mahkemece muhdesatların davacılar tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, muhdesatın aidiyetine karar verilmesinin hatalı olduğu- Dava konusu muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmaz davacılar murisi ile davalılar adına paylı mülkiyet şeklinde kayıtlı olup, davanın değeri, muhdesatın davalıların paylarına isabet eden değeri (zemin bedeli hariç) olduğundan, yargılama sonucunda hüküm altına alınan nispi karar ve ilam harcı ile yargılama giderinden ve davacı yararına takdir edilen vekalet ücretinden her bir davalının tapu payları oranında sorumlu tutulmaları gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.