Cılar vekili; muristen intikal eden taşınmazların davalı tarafından kiraya verilmek ve kendisi oturmak sureti ile işgal edildiğinden bahisle ecrimisile karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; taşınmazların uzun süre boş kaldığını ve kiraya verilmediğini bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; paydaşlar arasında ecrimisil istemi-
Davalı Hazinenin yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, tescil davalarında Hazine ve ilgili kamu tüzel kişilerinin, TMK. nun 713/3.fıkrası uyarınca yasal hasım durumunda olup, hiçbir şekilde yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulamayacakları, bu tür davalarda davanın olumlu veya olumsuz sonuçlanması sonuca etkili olmayıp, tüm harç ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, eksik harcın davacıdan alınmasına ve davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmesinin gerekeceği-
Evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsılması tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup, davalıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmediğinden boşanma dvasının reddedilmesi gerektiği-
“Nüfus kaydının düzeltilmesi” davalarında, tanık listesi verildikten sonra ikinci bir liste verilemeyeceği ve liste dışında tanık dinlenemeyeceği–
«Nikâhın tehdit altında yapıldığı» iddiasının, tarafların bu konu-daki delilleri toplanarak (tanıkları da dinlenerek) araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği–
Ön inceleme yapılmadan; tarafların süresinde delillerini bildirmediği gerekçesiyle davanın reddedilemeyeceği-
Lehine nafakaya hükmedilen çocuk yönünden borçlunun nafaka ödemekle sorumlu tutulabilmesi için çocuğun alacaklı yanında bulunması gerekeceği, borçlu bunun aksini ileri sürerek, velayeti alacaklıya bırakılan müşterek çocuğun 01.11.2011- 17.04.2015 tarihleri arasında kendi yanında kaldığını iddia etmekte olup, bu iddiasının her türlü delille ispatlanabileceği-
Gayrimenkul ile ilgili davalarda, tanıkların taşınmaz başında dinlenmelerinin gerektiği, bu nedenle davalının bildirmiş olduğu tanığın usulünce davet edilerek ya da talimat yoluyla dinlendikten sonra, varılacak sonuç çerçevesinde bir hüküm kurulmasının gerekeceği-
Dava dilekçesinde tanık deliline dayanılmadığı ancak ön inceleme aşamasında tanık listesinin verilmiş olduğu- Dava dilekçesinde "sair delillere" dayanılmasının tanık dinletilebileceği anlamına gelmeyeceği, bu nedenle davacı tanık anlatımına göre alacak hesabı yapılmasının hatalı olduğu-
Henüz tanıklar dinlenilmeden ve ispat edilmek istenen husus hakkında yeter derecede bilgi edinilmeden mahkemece tarafların tanık dinletme hakkının iki ile sınırlandırılması hukuki dinlenilme hakkının ve bu hakkın alt unsurları olan “iddia ve savunma hakkı” ile “açıklama ve ispat hakkı”nın ihlâli niteliğinde olup, adil yargılanma hakkı ile bağdaşmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.