Memur emeklisi olan davacı yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin doğru olmadığı-
Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı kadının daha ağır kusurlu olmadığının, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığının, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceğinin anlaşıldığı, o halde, davalı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddinin doğru görülmediği-
3. HD. 19.01.2016 T. E: 2015/16496, K: 258-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen manevi tazminat fazla olup hakkaniyet ilkesi ve erkek yararına usuli kazanılmış hak ilkesi gereğince daha uygun miktara hükmedilmesi gerektiği-
Karşılıklı Boşanma
Velayet düzenlemesinde asıl olan çocukların yararı olduğu ve bu düzenlemede ana ve babanın yararı ile çocuğun yararı çatıştığı takdirde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gerekeceği, çocuğun üstün yararı gerektirdiği takdirde, görüşlerinin aksine karar verilmesinin de mümkün olduğu-
Davacının ölüm aylığı aldığı nazara alındığında mahkemece takdir edilen yoksulluk nafakası miktarının yüksek olduğu-
4. HD. 10.04.2023 T. E: 1727, K: 5162
Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılmasında davacının bankadan emekli olduğunun, aylık 1400 TL. emekli maaşının olduğunun, ailesi ile birlikte oturup kira ödemediğinin, davalının ise ev hanımı olup 300 TL. kira ödediğinin anlaşıldığı, kaldı ki, anlaşmalı boşanma davasının üzerinden de bir yıllık bir sürenin geçtiği, günümüz ekonomik koşullarına göre davalının aldığı nafaka ile geçinmesinin ancak mümkün olabileceği, hatta ödediği kira da düşünüldüğünde çalışmasının da zorunluluk arz edeceği-
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın için takdir edilen yoksulluk nafakasının çok olduğu- Davalı kocadan kaynaklanan davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde maddi bir olayın varlığı kanıtlanmamış olup, koşulları gerçekleşmediğinden kadın yararına manevi tazminat verilmesinin doğru olmayacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.