Kadının telefon kayıtlarına göre başka erkeklerle mutad sayıdan fazla telefonla görüşmeler yapmasının güven sarsıcı davranış olduğu- Velayetin kamu düzenine ilişkin olup re'sen araştırma ilkesine tabi olduğu- Velayet düzenlemesinde çocuğun yararına üstünlük tanınacağı-
Boşanmada maddi tazminat hesaplanırken tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaatin dikkate alınması gerekeceği-
Boşanma davasından sonra geçen sürede tarafların gelir veya giderlerinde önemli bir artışı gerektirir özel bir nedenden bahsedilmediği ve davalının maaşındaki artışında genelden fazla olduğuna dair bir tespit ileri sürülmediği, takdir edilen yoksulluk nafakası miktarının çok olduğu-
Kocanın açtığı terk hukuki sebebine dayanan davanın kocanın eşini evden kovduğu, ancak kadının terk ihtarına uyarak ortak konuta döndüğü, bu suretle dava koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle reddedildiği anlaşılmış olup,. fiili ayrılık döneminde de davalı kadının bir kusurlu davranışı iddia ve ispat olunmadığından eşini evden kovan kocanın boşanmaya sebep olan olaylarda tamamen kusurlu olduğu- Boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılarak boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirdiğinden davalı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmesi gerektiği- Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşıldığından davalı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği-
2. HD. 08.11.2021 T. E: 8824, K: 8216-
Davacı-davalının daha önce açtığı boşanma davası reddedildiği ve karar 14.09.2010 tarihinde kesinleştiği, ret kararının kesinleşmesinden başlayarak boşanma davasının açıldığı 14.11.2014 tarihine kadar üç yıl geçtiği, bu süre içinde ortak hayatın yeniden kurulamadığı toplanan delillerle gerçekleştiğine göre, Türk Medeni Kanunu'nun 166/4. maddesinin koşulları erkeğin davası bakımından da oluştuğu-
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları ile, günün ekonomik koşullarına göre; davacı kadının boşanma ile yoksulluğa düştüğü gözetilerek TMK.'nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de nazara alınarak uygun bir nafakaya hükmedilmesinin gerekeceği-
Takip dayanağı senetteki imzanın tüm borçlular tarafından inkar edilmesi ve yapılan inceleme sonucunda icra mahkemesince “itirazın kabulüne” karar verilmesi halinde her borçlu lehine ayrı ayrı değil, tüm borçlular lehine tek bir icra inkar tazminatına (ve hazine lehine tek bir para cezasına) hükmedilmesi gerekeceği-
2. HD. 03.05.2018 T. E: 2016/16816, K: 6006-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.