Boşanma
Davalının %100 kusurlu olarak sebebiyet verdiği kaza sonucu davacının %12,1 nispetinde malûl kaldığı ve davacının SSK emeklisi olup 400,00YTL. emekli maaşı aldığı dikkate alındığında takdir edilen 10.000,00 YTL manevi tazminatın hakkaniyete uygun olacağı-
İştirak nafakasının miktarı takdir edilirken tarafların mali ve sosyal durumları ile çocuğun giderlerinin dikkate alınmasının gerekeceği-
Dava konusu olayda tarafların tesbit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına paranın alım gücüne, davalının şahsiyet haklarına yapılan saldırının ağırlığına nazaran hükmolunan manevi tazminat az olduğundan Medeni Yasanın 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi nazara alınarak uygun miktarda manevi tazminat gerekeceği-
Davacı kızın Almanya’da ikamet ettiği, öğrenci olduğu, bekar olup yalnız yaşadığı, yarı zamanlı bir işte çalıştığı ve 400 Euro kazandığı, geri ödemeli 450 Euro devlet kredisi aldığı, 650 Euro kira ödediği, malvarlığının bulunmadığı; davacının yardım nafakası talebinde mirasçılık sırasına göre davalı ile aynı ölçüde başvurabileceği dava dışı annenin SSK emeklisi olduğu ve 1500 TL gelirinin bulunduğu, kendisine ait iki ev, yaklaşık 20.000 metrekare tarla, 2000 model arabası bulunduğu; davalı babanın ise sosyal ve ekonomik durumuna ilişkin kolluk araştırılması yaptırılmadığı ancak evli ve SSK çalışanı olduğu, Eylül 2014 maaş bordrsouna göre 963 TL maaş aldığı görülmüş olup, mahkemece; davalının ekonomik ve sosyal durumu yeterince araştırılmadan düşük miktarda yardım nafakası takdir edilmiş olduğu görüldüğünden, bu husus ayrıntılı bir şekilde araştırılıp tespit edilip, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, yardım nafakasının niteliği, davalının gelir durumu, davacının Almanya'da üniversite öğrenimi gördüğü almış olduğu 450 Euro devlet kredisinin geri ödemeli olduğu ve yurt dışındaki yaşam koşulları nazara alınarak, daha yüksek miktarda nafakaya hükmedilmesi gerektiği-
Tedbir Nafakası-Boşanma
Tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumlarına göre, yoksulluk ve iştirak nafakasının nitelikleri, yoksulluk nafakası hakkında TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranının da dikkate alınarak, davacının geçimi için gerekli, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları ile davalıyı ödemede zorlamayacak, onu zarurete düşürmeyecek şekilde TMK'nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bir karar verilmesinin gerekeceği-
3. HD. 29.02.2016 T. E: 2015/17280, K: 2742-
İştirak nafakasına hükmedilen tarih ile nafakanın arttırılması talepli dava tarihi arasında geçen 8 yıllık süre içinde, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının değişmesi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçlarının da artması sebepleriyle hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak daha uygun miktarda bir nafakaya hükmedilmesi gerekeceği-
Evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldması tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup, davalıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmediğinden boşanma davasının reddedilmesi gerektiği- Mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceği(TMK.174/1)- Boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceği (TMK.174/2)- Kadının daha ağır kusurlu olmadığı, herhangi bir geliri ve malvarlığı bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceğinden kadın lehine yoksulluk nafakası takdiri gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.