Şikayetçi tarafından kambiyo senetlerine mahsus yolla ve ihtiyati haciz kararına müsteniden başlatılan takipte İcra Mahkemesi'nce şikayetçinin ihtiyati haczinin hangi tarihte kesin hacze dönüştüğü ve şikâyet olunanın haczinin hangi tarihte konulduğu; bu çerçevede şikâyet olunan vergi dairesi alacağının Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 21/I inci maddesindeki şartları taşıyıp taşımadığına bakılarak bir karar verilmesi gerekeceği-
Sıra cetveline yönelik şikayetlerde İcra Mahkemesi, önüne gelen şikayetleri sonuçlandırmak ve icra müdürüne bu yönde talimat vermekle görevli olup, düzenlenecek yeni sıra cetvelinde sıra cetvelinin hangi ilkelere göre düzenleneceğini belirtmesi, diğer anlatımla alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiğini saptaması, hukuka uygun olmayan kısımları göstermesi, bu çerçevede işlem yapılması için icra müdürüne talimat vermesi (İİK. m.17/I) gerektiğinden, iptal nedenlerinin gerekçede belirtilmesi ve sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, hüküm fıkrasında, ayrıca sıralamanın nasıl yapılacağının gösterilmesi, HMK'nın hüküm fıkrasında gerekçeye ait herhangi bir sözün tekrar edilmemesine ilişkin 297/2. maddesine aykırı olarak gerekçe kısmı hüküm bölümünde yeniden tekrar edilmesi anlamına geldiği gibi, icra müdürünün yerine geçilmek ...suretiyle sıra cetvelinin düzenlenmesi anlamına da geldiğinden doğru olmadığı belirtilerek hükmün bozulmasına karar verildiği ve mahkemece de bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde, kurulan hükümde, uyulmasına karar verilen bozma ilamına aykırı olarak gerekçede yer verilmesi gereken hususlara hüküm fıkrasında yer verilmesinin doğru olmadığı-
Sıra cetveline yönelik şikayet sonucunda, icra mahkemesince ilk sıra cetveline itiraz etmeyen alacaklılar lehine değişiklikler yapılamayacağı—
Mahkemece, sıra cetvelinin düzenlenmesinden evvel vergi dairesince kesinleşmiş vergi alacağının olduğunun bildirildiği, başkaca alacak için haciz bildiriminde bulunulmadığı, satış tarihi itibariyle tapu kaydındaki alacak miktarının esas alınmasında bir sakınca bulunmadığı-
İİK'nın da haczin yenilenmesi ve önceki haczin böylelikle devam etmesi şeklinde bir düzenleme olmadığı, şikayetçinin sonraki tarihli haczinin ilk haczi ayakta tutamayacağı, ilk haczin iki yıllık yasal süre içinde satış istenmemekle düştüğü, sonraki haczin ise ayakta olmakla birlikte şikayet olunanın haczinden sonra konulmuş olması nedeniyle sıra cetvelinde şikayetçiye pay ayrılmamasının yasaya uygun olduğu-
Şikayetçinin borçlu aleyhine açtığı ve kabul ile sonuçlanan tasarrufun iptali davasının karar tarihinin, şikayet olunanın borçlu aleyhine açtığı ve tasarrufun iptali davasından önce olduğu, bu durumda şikayetçinin hacizlerinin daha önce kesinleştiği anlaşılmış olup, mahkemenin İİK’nun 100. maddesi hükmüne göre şikayetçinin sıra cetvelinde ilk sırada yer alması gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde yanılgılı gerekçeyle hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Borçlu hakkında 6183 sayılı yasa kapsamında 3 ayrı takip başlatıldığı, borçlunun taşınmazının haczedildiğine ilişkin tapuya yazılan müzekkerede 3 ayrı takibin tevhit edildiği ve Tapu Sicil Müdürlüğü'ne gönderilen haciz bildirisinde 2007/19236 tevhit numarasının bildirildiği ve alacak tutarınında 12.737,00 TL olarak açıklanmış olması karşısında sıra cetvelinin iptali davasının yerinde olmadığı-
Satış isteyerek satış avansı yatırdığı anlaşılan şikayetçinin haczinin ayakta olduğu ve ilk sırada yer alması gerektiği-
Sıra cetveline yönelik şikâyetlerde İcra mahkemesi, önüne gelen şikâyetleri sonuçlandırmak ve icra müdürüne bu yönde talimat vermekle görevli olup, düzenlenecek yeni sıra cetvelinde sıra cetvelinin hangi ilkelere göre düzenleneceğini belirtmesi, diğer anlatımla alacaklıların ne miktar için hangi sırada yer alması gerektiğini saptaması, hukuka uygun olmayan kısımları göstermesi, bu çerçevede işlem yapması için icra müdürüne talimat vermesi(İİK. md. 17/1) gerektiğinden, iptal nedenlerinin gerekçede belirtilmesinin ve sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi ile yetinilmesinin gerekeceği-
Şikayetçilerin talebi alacaklarının işçi alacağı niteliğinde olduğu ve Yasa'nın tanıdığı imtiyaz nedeniyle ilk sırada yer alması gerektiği noktasında olup, itirazın sıraya yönelik olduğu, bu istemin içeriğine göre alacağın niteliğinin belirlenmesi, esasa yönelik bir incelemeyi gerektirmeyeceğinden uyuşmazlığın çözüm yerinin icra mahkemesi olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.