Davalının borçlu şirket ve bonoda avalist olan şirketlerden alacaklı olduğu, bu tutarın sıra cetvelinde paylaştırılan alacağın da altında kaldığından davanın reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetvelinde alacaklıların haciz tarihlerine göre sıralanması ve ilk kesin haciz sahibi alacaklı ve buna iştirak edebilecek diğer alacaklıların belirlenerek hacze iştirak derecelerinin oluşturulması gerektiği, ilk haciz kamu alacağı için konulmuş olan haciz ise, bu alacağa kamu alacağının sahibi olmayan alacaklıların iştirakinin mümkün olmadığı, 6183 s. K. mad. 69'daki koşullar varsa kamu alacağı sahibi olan bir alacaklı başka bir kamu idaresi tarafından konulan kamu alacağının haczine iştirak edebileceği, İİK. mad. 100'ün, 268/1. madde hükmünde yer alan istisna dışında, ancak bu kanuna göre yapılan icra takipleri bakımından uygulanabileceği, yani, 100. maddedeki düzenleme ile kamu alacaklarının takip ve tahsili için 6183 s. K. hükümlerine göre konulan hacizlere iştirakin, kural olarak mümkün olmadığı, ilk haciz kamu alacağı için konulmuş bir haciz değilse bu hacze, kamu alacağının, koşulları olmuş ise iştirak edebileceği, 6183 s. K. mad. 21/1'de; üçüncü şahıslar tarafından haczedilen malların paraya çevrilmesinden önce o mal üzerine kamu alacağı için haciz konulması halinde kamu alacağının hacze iştirak edeceği ve satış bedelinin garameten paylaştırılacağının kabul edildiği, bu hükmün kamu alacaklarının ilk hacze iştirakleri yönünden özel bir düzenleme olduğundan, İİK. mad. 206'nın kamu alacaklarının hacze iştirak etmesinde uygulanmayacağı, kamu alacağının hacze iştiraki açısından kamu alacağının niteliği ve ilk haczin dayandığı alacağın niteliği ile ilgili bir ayrım yapılmadığından, kamu alacağının ve ilk haczin dayandığı alacak hangi sebepten doğarsa doğsun kamu alacağının satıştan önce haciz konulmuşsa ilk hacze iştirak edeceği, İİK. mad. 140/II'de İİK. mad. 206'ya atıf yapılmışsa da, bu maddedeki imtiyazların sadece aynı derecede hacze iştirak eden ve kamu alacağı sahibi olmayan alacaklılara karşı ileri sürülebileceği, yani İİK. mad. 206'daki imtiyazların, (hacze iştirak hali hariç, -İİK. mad. 100, 101-) haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetvellerinde, sonraki tarihli haciz sahibi alacaklıyı önceki tarihli haciz sahibi alacaklının önüne geçiremeyeceği, işçi alacaklarının iflas halinde birinci sırada imtiyazlı ise de, hacze iştirak halinde İİK'nın 100. maddesindeki sayılan koşullara sahip olmaması halinde haciz tarihi daha önce olan alacaklıların önüne geçemeyeceği-
Düzenlenen sıra cetvelinde davacının 11. sırada yer aldığı, 3. sırada yer alan davalının ise gerçekten borçludan bir alacağı olmadığı ve bono ile muvazaalı takip başlattığından sıra cetvelinin iptali gerekeceği-
Sıra cetveline ayrı ayrı yapılan itirazların icra mahkemesince birleştirilmesi durumunda, birleştirilen her dava müstakil yapısını koruduğundan, her şikayet için ayrı ayrı vekalet ücreti takdirinin gerekeceği-
Şikayete konu sıra cetvelinin 1. sırasında yer alan şikayet olunanın  haczinin ilk haciz olduğu, satış tarihinden önce bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine haciz koyduğundan şikayetçilerin, 6183 s. K. mad.  21/1. maddesi uyarınca ilk hacze iştirak hakkı bulunduğu-
Şikayetçinin haciz tarihi, şikayet olunanın ikinci haczinden önce olup mahkemenin bu alacağın varlığı ve miktarını inceleme yetkisi olmadığı- Sıra cetvelinde ilk sıraya Vergi Dairesinin 17.09.2013 haciz tarihli alacağının yazılması, ikinci sıraya şikayetçinin haczinin yazılması ve Vergi Dairesinin 01.09.2014 haciz tarihli alacağının ikinci sırada olan şikayetinin alacağına iştirak etmesi gerektiği-
İİK’nun 235/3. maddesi uyarınca genel mahkemede görülen davada sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi mümkün olmayıp, sadece sıra cetvelinde davalıya ayrılan satış bedelinin dava masrafları da dahil edilmek üzere davacıya ödenmesine, kalan paranın ise davalıya ödenmesine karar verilmesinin gerekeceği-
Mahkemece, her iki dosyanın öncelikle birleştirilmesi, sonrasında da sıra cetvelinin iptaline ilişkin şikayete ilişkin olarak işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, sıra cetveline itiraza ilişkin İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin kararıyla, davacı alacağının daha fazla belirlendiği gerekçesine yer verilerek bu dosyada şikayetin kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı-
İİK.nun 142. maddesinde yer alan “alakadarlar” ifadesinin, kural olarak borçluyu değil, şikâyet eden alacaklıdan sıra itibarıyla önce olan alacaklıları ifade ettiği, sıra cetveline şikâyet hâlinde husumetin borçluya değil, şikâyet edene göre sıra cetvelinde öncelikli olan alacaklılara yöneltilmesinin gerekeceği-
Mahkemece, kıymet takdiri istemenin İİK.’ nun 106 ve 111. maddelerindeki süreleri kesmeyeceği, şikâyetçinin iki yıllık süre geçtikten sonra satış istendiği, haciz düştükten sonra istenen satışa itiraz edilmediği gerekçesiyle şikâyetin reddine karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.