Taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmayıp, uyuşmazlık konusu olay ''rehin sözleşmesinin muvazaalı olup olmadığı''ndan kaynaklandığından 01.10.2011 tarihinden sonra açılan sıra cetveline itiraz davaları için görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olacağı-
Satış bedelinin, tapuya hacizlerini aynı gün koydurmuş olan alacaklılar arasında -tapuda; hangisinin haczinin daha önce tapuya işlendiğine dair bir kayıt bulunmaması halinde- garameten paylaştırılması gerekeceği–
Somut olayda bozma ilamında belirtilen yasal düzenlemeler kapsamında şirket yetkililerinin söz konusu borçtan sorumlu olduklarının iddia ve ispat edilemediği, ayrıca kamu alacağına konulan ihtiyati haczin henüz kesinleşmediği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Şikâyetçi süresi içerisinde sıra cetveline itiraz ettiğini ileri sürmekte ve bununla ilgili olarak kendisine gelen tebligat parçasını delil olarak ileri sürmekte ise de, icra dosyasındaki tebligat parçasında farklı tarihin olduğu görülmekle mahkemece, bu karışıklığın giderilmesi için Posta idaresinden tereddütlerin ortadan kaldıracak şekilde sorularak sonucuna göre bir karar vermesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Borçluya ait aracın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 21/I. maddesi hükmüne aykırı olarak Çorum Vergi Dairesi’ne pay ayrılmamasının sıra cetvelinin iptalini gerektireceği-
Vergi dairesinin, borçlu şirketin ortak ve yöneticilerinin sorumluluğuna gidebilmesi için, borçlu şirket hakkında takip yapmış olması, şirketin aciz halinde olması ve alacağın şirket malvarlığından tahsilinin mümkün olmadığının belirlenmesi ve bundan sonra, şirket ortak ve yöneticileri hakkında 6183 sayılı Yasa'nın 54. maddesi uyarınca takip yapılarak, ortak veya yöneticilerin malvarlığına haciz uygulaması gerekeceği-
"Rehinli alacağın rehin tarihi iflasın açılmasından evvelki iki sene içerisinde yapılmış ise İİK'nun 279. maddesine göre alacaklıların bu rehin hakkının iptalinin dava edilmesine karar verebileceği ancak rüçhanlı hakkın iptal edilmesi halinde alacağın aslının iptal edilmiş olmayacağı, bu alacağın adi alacağa dönüşerek İİK'nun 206. maddesine göre 4. sıraya alınacağı, İflas İdaresinin İİK'nun 230. maddeye göre rehinli alacağın aslının reddine karar verebileceği, bu durumda alacaklının kayıt kabul davası açması gerektiği" şeklindeki yerel mahkeme kararının isabetli olduğu-
Satış bedelinden 3. sıra iptal edilmiş olsa da, 7. sırada yer alan şikayetçiye intikal edebilecek para kalmayacağından şikayetçinin sıra cetvelinin 3. sırasındaki alacaklıya yönelik şikayette bulunmakta hukuki yararının bulunmadığı- Sıra cetveliyle ilgili başlatılan haciz ve satış süreleri, başlatıldığı tarihteki yasa hükümlerine tabi olup sonradan yapılan değişikliklerde belirtilen süreler önceki yasa zamanında başlatılmış süreleri etkilemeyeceği-
Şikayetçi banka alacağının 6183 SY. 21/1. madde kapsamında sayılmasının, üçüncü kişilerin muvazaadan ari hakları aleyhine sonuç doğurmamak şartına bağlandığı-
İcra Mahkemesi’nce, şikayet olunan S. Balkan’ın dosyasından paraya çevrilen giyotin makinasına 15.10.2007 tarihinde haciz konulduğu, 15.10.2008 tarihinde satış talebinde bulunulduğu ancak İİK’nun 106. maddesince bir yıl geçtikten sonra 16.10.2008 tarihinde satış avansının yatırıldığı, bu durumda satış isteme süresinden sonra avans yatırıldığından haczinin düşmüş olduğu, sıra cetvelinde 1. sırada gösterilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulüne, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesinin yerinde olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.