İİK’nun 281/II maddesi uyarınca –açılmış olan tasarrufun iptali davalarında- uygulanan ihtiyati haczin, tasarrufun iptali davasının kabulü ile kendiliğinden kesin hacze dönüşeceği, ayrıca bu dava sırasında konulmuş olan ihtiyati haczin, İİK. 257 vd. maddelerinde düzenlenmiş olan ihtiyati hacizden farklı olduğu, bu nedenle tasarrufun iptali davasını kazanan davacı-alacaklının, ihtiyati haczin dayanağı olan ilamı, 1 aylık süre içinde icra dairesine ibraz ederek takipte bulunmak zorunda bulunmadığı–
İcra mahkemesi kararlarının maddi hukuk açısından kesin hüküm teşkil etmez ise de, takip hukuku yönünden diğer icra mahkemeleri için bağlayıcı oldukları-
Önceki paylaştırma cetvelinin icra mahkemesince iptali sırasında sıra cetveli düzenlenmesine karar verilmesi karşısında, sıra ve pay cetveli adı altında düzenleme yapılmasının hatalı olduğu, paranın dosyaya geldiği tarihten önce haciz koyulduğu, sözleşmede temlikin izne tabi tutulduğu ve pay ayrılan temlik bu şartı taşımadığından sıra cetvelinin iptaline karar verilmesinin gerekeceği-
İhtiyati haczin alacağın tamamına ilişkin olarak alınacağı veya icra takibinin alınan ihtiyati hacizle bağlı olarak yapılacağı konusunda bir düzenleme bulunmadığı- 
Sıra cetvelinde taraflardan başka alacaklı olmadığı ve dağıtıma konu paranın davacının alacağına dahi yetmediği dikkate alındığında, hüküm fıkrası hatalı kurulmuş ise de; sıra cetvelinin iptaline değil davalıya ayrılan payın yargılama giderleri de dahil olmak üzere öncelikle davacı alacağının karşılanması için tahsisine, artan kısmın davalıya bırakılmasına karar verilmesinin gerekeceği-
Trafik siciline kayıtlı bir aracın, noterde düzenlenen resmi senetle başkasına satılmasından sonra sicile konulan haczin geçerli olmayacağı, satışla mülkiyetin alıcıya geçmiş olacağı–
Şikayete konu sıra cetvelinde kendisine husumet yöneltilen borçluya pay ayrılmadığından, şikayetçinin adı geçen aleyhinde şikayette bulunmasında hukuki yararının bulunmadığı- Sıra cetveline karşı şikayette bulunulması halinde, mahkemenin takdir hakkını duruşma yapılarak kullanması gerektiği- Sıra cetvelinde kendisine pay ayrılan ve şikayet sonucundan etkilenecek olan alacaklılar da yargılamaya dahil edilmesi ve onlar hakkında da hüküm kurulması gerektiği-
Davacı alacaklının, «davalı bankanın borçludan muaccel bir alacağı bulunmadığını dolayısı ile sıra cetvelinde yer almaması gerektiğini» ileri sürmesinin alacağın esas ve miktarına yönelik bir itiraz olduğu-
Sıra cetvelinin (derece kararının) haczin «talep tarihi»ne göre değil, «uygulama tarihi»ne göre düzenleneceği—
Şikâyet olunanın icra takibinin kambiyo senetlerine özgü icra takibi olduğu, İİK.’ nun 168. maddesi uyarınca bu takip yolunda ödeme emrine karşı itiraz ve şikâyet süresinin 5 gün, ödeme süresinin 10 gün olduğu, bu takip şeklinde ödeme süresi geçmeden kesin haciz(İİK. m.78/1) konulamayacağından, henüz kesin haciz yetkisine sahip olmayan alacaklının ihtiyati haczinin 5 günlük itiraz ve şikâyet süresinin geçmesiyle kesinleşerek, sıra cetveli açısından kesin haciz hüküm ve sonuçlarını doğuracağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.