Davacı alacaklı, İİK. mad. 277 vd. ile TBK. mad. 19 gereğince yapılan tasarrufun iptaline, dava konusu taşınmazların tapu kaydına İİK. mad. 281/2 gereğince ihtiyati haciz kararı konulmasına karar verilmesini talep etmiş olup, davada görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu- İİK. mad. 281 uyarınca verilecek ihtiyati haciz kararı dava konusu şey ile ilgili olduğundan, görevli mahkemece değerlendirilme yapılması gerektiği-
Merci tayininden sonra göreve ilişkin bozma yapılamayacağı-
Taşınmaza ilişkin davalarda davanın açılmasından sonra adalet kuruluşundaki değişiklik yüzünden dava dosyasının yeni kurulan mahkemeye verilmesi olayında HUMK.’nun 193. maddesi hükümleri uygulanamayıp; davanın, on gün içinde açılmadığı gerekçesiyle açılmamış sayılamayacağı-
(1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri kanunun 113/A maddesi) 6100 sayılı HMK'nın 398. maddesi gereğince ihtiyadi tedbir kararına uymayan davalının cezalandırılması istemi-
İlk derece mahkemesince, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması halinde, esasa ilişkin inceleme yapılmadan kararın kaldırılmasına kesin olarak karar verileceği- İlk derece mahkemesince tarafların gösterdikleri delillerin çoğu toplandığından HMK mad. 353/l-a-6 uyarınca eksik hususların ikmali için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi doğru olmadığı gibi, eksik delillerin toplanması konusunda özellikle HMK’nun 353, 354 ve 373. maddeleri ele alındığında da, kanundaki düzenleme karşısında bölge adliye mahkemesince verilen kararın yerinde olmadığı- Yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikte ise bunların tamamlanmasından sonra yeniden esas hakkında duruşma yapılmadan karar verileceği-
HMK’nın 353/1-a maddesinde altı bent hâlinde sayılan hâllerde istinaf mahkemesinin esası incelemeden verdiği ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve dosyanın ilgili ilk derece mahkemesine gönderilmesi kararlarının kesin olduğundan temyiz edilemeyeceği- Yargıtay 3. HD.'nin "HMK'nın 353 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendindeki açık hüküm ve aynı Kanun’un 362 nci maddesine eklenen (g) bendindeki hüküm birlikte değerlendirildiğinde karar kesin nitelikte olmadığı anlaşılmakla; bölge adliye mahkemesinin davacının temyiz dilekçesinin reddine ilişkin tarihli ek kararının kaldırılmasına" dair verilen kararın hatalı olduğu-
Aile birliğinin himayesi için alınacak tedbirler bakımından mahkemeye başvurmada, «yetki yönünden» bir sınırlama bulunmadığı–
Yabancı tahkim kararının yoklukla malul olduğunun tespiti, olmadığı taktirde iptali istemi ile açılan davaya asliye ticaret mahkemesinde bakılması gerektiği-
İki ayrı mahkeme arasında olumsuz görev uyuşmazlığı meydana geldiğinde, Yargıtay’ca “merci tayini” yoluna gidilmesi gerekeceği-
İş kazasından dolayı açılan maddi ve manevi tazminat davasında birden fazla davalı bulunduğundan, davanın davalılardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceği, bu nedenle yetki itirazının reddi ile işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.