Davacı annenin ayrı yaşamakta haklılığını kanıtlayamamış olmasının, fiilen kendi yanında bulunan müşterek çocuk için nafaka takdirini engellemeyeceği; çocuklar yönünden ayrı yaşamada haklılık olgusundan ziyade fiilen kimin yanında kaldıklarının önemli olduğu; o halde mahkemece, çocuk yönünden de ihtiyaçlarını karşılayacak ve tarafların geliri ile de orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun miktarda nafakaya hükmolunması gerekeceği-
Tedbir nafakası talebine ilişkin açılan davada, davacı tanıklarının beyanlarına göre davalının davacıya hakaret içeren sözler söylediği, davacıyı istemediği anlaşıldığından, davacının ayrı yaşamada haklı olduğu- Müşterek çocuğa fiilen bakan ana veya baba, ayrı yaşamda haklı olsun olmasın diğer eşten TMK mad. 197/son, 327 ve 329 gereğince çocuk adına nafaka isteyebileceği- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, davacı eş ve müşterek çocuğun ihtiyaçları,göz önünde bulundurularak hakkaniyete uygun bir nafaka takdir edilmesi ve hüküm altına alınması gerektiği- 
Arazi sahibinin mülkiyet hakkını ileri sürerek tapu kaydına şerh edilen muhdesat hakkında müdahalenin önlenmesi talebinde bulunmasının mümkün olmadığı-
3. HD. 01.03.2016 T. E: 2015/14019, K: 2870-
Hakimin, paydaşlık ilişkisinin devamında fayda ve zorunluluk olan hallerde, paydaşların sicilden kaynaklanan haklarını ihlal etmeksizin, diğer paydaşların hakları ile bağdaştığı ölçüde, somut olayın özelliğini, taşınmazın konumunu, kullanma amaçlarını, niteliklerini, yöresel örf ve adetleri, tarafların ihtiyaç ve gerçeklerini gözetmek suretiyle paylı malın kullanılmasının zaman veya yer itibariyle paydaşlar arasında ne şekilde bölünebileceğini saptayıp buna göre karar vermesi gerektiği-
Kamulaştırma bedelinin arttırılması ilamlarında uygulanan T.C. Anayasasının 4709 sayılı Yasanın 18. maddesi ile değişik 46/son maddesinde yer alan kamulaştırma bedelleri ile mahkemece kesin hükme bağlanan arttırma bedellerine, kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranının uygulanacağı-
Taşınmazın kadastrodan kaynaklanan maddi bir hatanın düzeltilmesi kapsamında yüz ölçümü azaltıldığı hâlde tazminat ödenmemesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkin AYM kararı-
Anlaşmanın diğer tarafı olan eşin hüküm kesinleşinceye kadar anlaşma iradesinden dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmadığından, anlaşmalı boşanma kararı verildikten sonra hükmün temyiz edilmesi halinde, taraflara iddia ve savunmalarını bildirmesi ve delillerini sunması için imkân verilerek davaya "çekişmeli boşanma" olarak davaya devam edilmesi gerektiği-
Kat malikleri kurulunca kendisini de ilgilendiren konuda usul ve yasaya aykırı karar alındığı iddiasında bulunan kat maliki, bu konuda mahkemeye başvurarak kararı iptal ettirmedikçe, kat malikleri kurulu kararının kendisini de bağlayacağı–
Evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde, eşlerin ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilecekleri-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.