Uyuşmazlık, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir... Mahkemece, (A), (B) ve (C) harfleri ile gösterilen taşınmaz bölümleri üzerinde davacı lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
Kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tespit ve tapuya tescil edilen taşınmazın tespit tarihinden geriye doğru 20 yıllık zilyetlikle kazanma süresiyle diğer iktisap koşullarının oluşup oluşmadığının belirlenmesi gerekeceği- Tespit tarihi öncesindeki taşınmazın 1-6 yıl kadar kullanılmadığı anlaşılmış olup fiili hakimiyetin geçici nitelikli sebeplerle kullanılmaması veya kullanma olanağının ortadan kalkması zilyetliği sona erdirmeyeceği (TMK. mad 976) ve başka bir yerde oturan davacı tarafın tespit tarihinden önce 1 - 6 yıllık süre ile taşınmazı kullanmamalarının iradi terk olarak benimsenemeyeceği-
Ormanların zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmadığı, orman tahdidinin kesinleşmiş olmasının değişebilir nitelikteki tapu kaydı sınırını sabit hale dönüştürmeyeceği, orman tahdit tarihinden önceki zilyetliğin hukukça bir değer taşımayacağı-
Dava; kadastro öncesi satın alma ve eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenlerine dayalı TMK.nun 713/1, 3402 sayılı Kanunun 14.maddesi uyarınca tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, dava konusu taşınmaz hali arazi niteliğiyle tespit edildiğine göre, imar ihyaya muhtaç yerlerden olduğunun kabulü gerekip, bir yerin niteliğini ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin kazandırıcı mahiyette olup olmadığını en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafları olacağından, hava fotoğraflarının en az iki ayrı zamana ilişkin olması gerekeceği-
Taraflar arasındaki tescil davasında, tescili talep edilen yer taşlık olduğundan devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu, bu nitelikteki yerlerin, ihya olgusu gerçekleşmeden, kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilemeyeceği-
Kök murisin terekesi elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olduğundan, tüm mirasçıların birlikte üçüncü kişilere karşı dava açmaları zorunlu olduğu, sadece kendi adına iptal ve tescil isteğinde bulunan davacının davasının reddi gerekeceği-
20. HD. 15.10.2019 T. E: 2018/6420, K: 5896-
TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddelerine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları kamusal yönü ağırlıklı olan davalar olduğundan hakim tarafından her aşamada re'sen araştırma ve inceleme yapma olanağının mevcut olduğu, bu itibarla şahıslar lehine zilyetlikle kazanma koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, başka bir deyişle dava konusu taşınmazın zilyetlikle edinilmeye elverişli olup olmadığının mahkemece usulüne uygun şekilde araştırılmasının gerekeceği-
Davacı, dava konusu yerin öncesi itibariyle harman yeri olarak kullanıldığını belirtmiş, dosya içeriğine göre de özel harman yeri olarak kullanıldığı, diğer zamanlarda ise tarım aletleri ve sair malzeme konularak kullanıldığı belirlenmiş olup; bu şekilde sürdürülen zilyetlik ve yararlanmanın TMK'nın 713/1. maddesi karşısında kazanma sağlayacağı-
Kadastro tespitine itiraza-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.