Tapu iptali ve tescil davalarında dava kayıt malikine, kayıt maliki ölü ise mirasçılarına yöneltilerek açılması gerekeceği; Hazine'ye karşı açılan bu tür tapu iptali ve tescil davalarında davalı Hazinenin kanuni hasım kabul edilmemesi gerekeceği-
Tescili istenen taşınmazın kamu hizmetine tahsis edildiği hallerde tescil yerine mülkiyetin tespitine karar verilebilir ise de taşınmaz üzerinde bulunan ağaçlar TMK'nun 684. maddesine göre arzın bütünleyici parçası olup ayrı bir mülkiyet konusu oluşturamayacağı-
20. HD. 16.10.2019 T. E: 2017/526, K: 5946-
Davalının taşınmaz üzerinde 20 yılı aşan süredir ekonomik amaca uygun zilyetliğinin bulunmadığı, zilyetlikle kazanma koşullarının davalı yararına oluşmadığı anlaşılmakla Hazine tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmesinin gerekeceği-
Yasa koyucunun öncesi vakıf olan taşınmazların vakfına (aslına) dönmesini uygun gördüğü, bazı ayrıcalıklar dışında hazineye intikal yolunu kapatmak istediği, mülkiyeti mutasarrıfa geçmiş olan taşınmazlarda maliklerin bu yasanın yayımı tarihine kadar ölmeleri üzerine son mirasçı sıfatıyla hazineye intikal edip de bu husus tapu kaydına işlenmiş bulunanlar ayrık bırakılarak, işlenmemiş olan taşınmazların mahlülen vakfına rücu edeceği, o halde 2888 sayılı Yasanın yürürlük tarihinden önce son mirasçı olarak hazineye intikal edip, tapuda hazine üzerine tescil edilen taşınmazların, yasada öngörülen ayrıcalıkları teşkil ettiğinden mülkiyetin vakfa dönmesine yasal olarak bulunmayacağı-
Taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında öldüğü ancak mirasçıları tespit edilmediği için ölmüş kişinin adı belirtilerek mirasçıları adına tespit edildiği ve tapunun bu şekilde oluştuğu hallerde kayıt malikinin ölü olan şahıs değil mirasçıları olacağı-
Kadastro tespitine itiraz istemi- Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosunun 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılması-
Murisin ölüm tarihine göre taşınmazın miras bırakanın terekesine dahil olduğu, TMK.nun 640/2 ve 702/2 maddelerine göre, mirasçıların terekeye elbirliği ile sahip oldukları ve bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf edecekleri, elbirliği mülkiyeti devam ettiği sürece tasarrufi işlemlerde tüm ortakların oybirliği ile karar vermelerinin gerekeceği, dava açmak da tasarrufi bir işlem olduğuna göre, mirasçılardan birisinin terekeye dahil bir malın tapusunun iptaline ve kendi adına tescili isteğine ilişkin dava açması mümkün olmadığı gibi bu yönde bir davaya diğer mirasçıların oluru ile devam edilmesinin de mümkün olmadığı-
Özel sicil kaydının iptali ile tapu kaydına tescil davasında, çekişmeli taşınmazda ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunmadığı ve 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının davacılar yararına oluşmadığı belirlendiğinden davanın reddinin isabetli olduğu-
Tapu iptali ve tescil davasında, eldeki dava ile kesin hüküm oluşturduğu kabul edilen davanın hukuki sebebi aynı olmadığından kesin hüküm şartlarının varlığından söz edilemeyeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.