“İlamın kesinleşmeden takibe konulamayacağı ve 6111 sayılı yasa nedeniyle takip yapılamayacağı” yönündeki şikayet ilama aykırılık iddiası da içermediğinden İİK.’nun 16/1 maddesi uyarınca süreye tabi olduğu-
İlamda faiz başlangıç tarihi ayrıca belirlenmiş olan tutar için bu tarihten itibaren yasal faiz istenebileceği, fakat aracın iadesi ile birlikte talep edilebilecek bedel için iade tarihinden itibaren faiz istenebileceği-
Şikayet konusu takip dayanağı ilamda açıkça alacağın “reeskont faizi ile tahsiline” karar verildiğinden alacağa 3095 sayılı Kanun'un 1. maddesinde belirtilen reeskont faizinin, T.C. Merkez Bankası'nın reeskont işlemlerinde uyguladığı iskonto oranı olduğunun kabul edilmesinin gerekeceği-
Takip dayanağı ilamda, mahkemesince ‘reeskont faizi ile birlikte alacağın tahsiline’ karar verilmiş olması halinde, icra mahkemece –bilirkişiden alınan rapora göre- ‘avans faizi oranları esas alınarak belirlenen alacağın tahsiline’ karar verilemeyeceği–
Borçlunun, işlemiş faizin fahiş olduğunu ileri sürdüğü, ancak bu konuda bir rakam belirtmediği, o halde faize yönelik şikayetin ise kabulü yerine kısmen kabulüne karar verilerek sonuçta da borçlu aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin ve borçlu tarafından yapılan yargılama giderlerinin tamamının alacaklıdan tahsili gerekirken paylaştırılarak, bir kısmının borçlu üzerinde bırakılmasının isabetsiz olduğu-
Şikayete konu dosya hesabının, ilama uygun ve belirtilen esaslar çerçevesinde, denetime elverişli, gerektiğinde bilirkişiden rapor alınmak suretiyle hesaplama yaptırılarak, denetlenmesi gerekirken, İİK 17. madde hükmüne aykırı olarak, işlemin iptali ile hesaplama için İcra Müdürlüğüne talimat verilmesinin doğru olmadığı-
Şuf’a bedelinin ödenmesi için icra takibi yapılamayacağı–
İlamların infazı sırasında icra müdürlüklerince ilamın hüküm kısmının dikkate alınarak kararların infazının yapılmasının gerekeceği, icra dairesinin, ilamların hüküm bölümünü aynen infazla görevli olduğu, sınırlı yetkili icra mahkemesinin hükümde yer almayan bir hususu yorum yoluyla ilama eklemesi, ya da var olan bir hususu çıkarması olanağının bulunmayacağı, bu bakımdan takibe konu ilamın hüküm kısmının ilamlı icranın şeklini de belirleyeceği-
3095 sayılı Kanun'un 2/2. maddesinde ''Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı, yukarıda açıklanan miktardan fazla ise, arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi bu oran üzerinden istenebilir. Söz konusu avans faiz oranı, 30 Haziran günü önceki yılın 31 Aralık günü uygulanan avans faiz oranından beş puan veya daha çok farklı ise yılın ikinci yarısında bu oran geçerli olur." düzenlemesinin mevcut olduğu, bu düzenlemeye göre takip konusu alacağa 3095 sayılı Yasa'nın 2/2. maddesinde öngörülen avans faiz oranlarının uygulanmasının gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.