Davaya konu bonoların ön yüzünde borçlu kısmında dava dışı şirket kaşesinin üzerinde bir imzanın, açıkta ikinci bir imzanın bulunduğu, her iki imzanın da davacıya ait olduğu, davacının anılan dava dışı şirketin yetkili temsilcisi olmasına göre ikinci imzalardan dolayı aval veren olarak borçlandığı, senedin arka yüzünde ilk cironun davacıya ait olmasının davacının davalıya karşı olan sorumluluğunu etkilemeyeceği, kaldı ki, davacının cirosundan sonra davalının cirosunun bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Ticari senetlerin ticari işletme ile olan ilgisi iyi niyetli üçüncü kişilerce kolaylıkla anlaşılamayacağından, ticari mümessilin imzaladığı senetlerin iyi niyetli üçüncü kişiler bakımından işletmeyi bağlayacağının kabulü gerekeceği-
Kesinleşen mahkeme kararı ile süresinde satış talep edilmemesi nedeniyle davaya konu haczin kaldırılmasına karar verildiğinden, istihkak davasının konusuz kaldığının kabulü ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerinin takdiri gerektiği-
Sanık hakkında tayin edilen kısa süreli hapis cezasının miktarı itibariyle 5237 sayılı TCK.’nun 50/3 maddesi uyarınca seçenek yaptırılarak çevrilmesi zorunluluğunun bulunduğu-
Haksız rekabetin tespiti ve menine-
3 adet taşınmazın aynı gün satın alınması ve davalıların aynı alanda mesleki faaliyette bulunmaları nedeniyle davalı 3.kişinin borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olması nedeniyle İİK'nun 280/1 maddesi gereğince tasarrufların iptale tabi bulunduğu-
Haciz esnasında borçlu şirket yetkilileri hazır olmadıkları gibi borçlu şirketin haciz adresinde faaliyette bulunduğuna dair bir delil elde edilemediği, haciz sırasında borçlu adına düzenlenmiş güncel tarihli su faturası bulunmuş olsa da fatura tek başına borçlunun ticari faaliyetlerine haciz adresinde devam ettiğine dair delil teşkil etmeyeceği, İİK mad. 97/a uyarınca mülkiyet karinesi üçüncü kişi yararına olup, ispat yükü altında olan alacaklının delil olarak sunmuş olduğu borçluya ait vergi levhası,ticaret sicil kayıtları mahcuzların borçluya ait olduğunu kanıtlamaya elverişli olmadığı-
Limited şirket hissesinin şirkete tebliğ olunarak haczedilebileceği, haczin icra dairesi tarafından tescil edilmek üzere ticaret siciline bildirileceği- Ticaret Sicil Müdürlüğü cevabında borçlu şirketin sermayesine haciz konularak sicil kayıtlarına işlendiği bildirilmişse de, şikâyet konusu haciz müzekkeresinde şikâyetçi grekçek kişi borçlu olarak gösterildiğinden, şikâyette hukuki yararı bulunduğu- "Usulsüz olarak yapılan haciz işlemi borçlu şirket hakkında yapılmış olup, bu haciz işlemine karşı ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olan borçlu şirketin şikâyette bulunduğu, borçlu şirket hakkında yapılan şikâyet konusu haciz işlemi ile borçlu gerçek kişinin ortağı ve yetkilisi olduğu limited şirketteki hissesinin haczedildiği sonucuna varılamayacağından, borçlu gerçek kişinin şikâyette hukuki yararının bulunmadığı" görüşünün Kurul çoğunluğunca benimsenmediği-
Bir limited şirketin, şirket adına düzenlenmiş senetten dolayı sorumlu olabilmesi için; şirket ünvanı kaşesi ile şirket yetkilisinin imzasının bulunması gerektiği—
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.