Menfi tespit davası-
Dava konusu çekteki imzanın şirketin önceki yetkilisine ait olması (çekin keşide edildiği tarihte çeki düzenlemiş olan kişinin şirketi temsile yetkili olmaması) halinde, şirketin çekten dolayı sorumlu olmayacağı–
Sözleşmede adı geçen şirketin unvanının tam olarak yer almadığı, sözleşme tarihinde borçlunun, anılan şirketin yetkilisi olmadığı Ankara Ticaret Odası Ticaret Sicil Memurluğu’nun 06.09.2011 tarihli yazısından anlaşıldığından, anılan şirketin borçtan sorumlu olduğu sonucuna varılamayacağı, bu durumda, borçlunun, dayanak sözleşmeyi imzalamakla borçtan şahsen sorumlu olduğundan mahkemece, itirazın kaldırılması isteminin kabulüne karar verilmesinin gerekeceği-
İcra mahkemesince, icra müdürlüğünün İİK 97/1'e ilişkin talebi üzerine vereceği kararın “takibin devamına veya taliki” olduğu, başka bir karar verilemeyeceği- İcra mahkemesinin İİK.nın 97. maddesinin yerine 99. maddenin uygulanıp, uygulanmayacağını takibin taraflarının ya da 3. kişinin şikayeti üzerini değerlendirebileceği-
Mahkemece, muteriz borçlunun takip konusu bononun düzenlenme tarihi itibariyle şirketi temsile yetkili olup olmadığının ticaret sicilinden sorularak, borçlunun şirket yetkilisi olmaması halinde, senetteki imzaların adı geçen borçluya ait olup olmadığının tespiti yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
R. hilafına elden çıktığı iddia olunan çeklerin istirdadı ve ödenen çek bedelinin tahsili istemine ilişkin davada davacı şirket yetkilisinin çantasından çalınan davaya konu üç adet müşteri çeklerinin, davalı faktoring şirketi ile dava dışı şirket arasındaki faktoring sözleşmesine dayalı olarak, dava dışı şirketin davacı adına tanzim ettiği faturadan kaynaklanan alacağının kendisine temliki nedeniyle, davalı yanca iktisap edildiği anlaşıldığından, bu çeklere dayalı alacağın sahih fatura ile tevsik edilip edilmediğinin -dava dışı şirketlerin ticari defter ve kayıtlarının uzman bilirkişi aracılıyla incelenerek- araştırılması ve gerçek bir ticari alım satım olup olmadığının tespit edilmesi gerektiği-
“Dava konusu hacizli taşınır mallar üzerindeki haczin yargılama sırasında “kaldırılmış olması” halinde icra mahkemesince “konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı” şeklinde karar verilmesi ve davanın açılmasına sebebiyet veren tarafa “yargılama giderleri” nin bu arada “avukatlık ücreti” nin nispi olarak, ayrıca “ilam harcı” na da maktu olarak hükmedilmesi gerekeceği-
Haksız rekabetin tesbiti ve men'i, maddi ve manevi tazminatın tahsili, hükmün ilanı istemlerine-
Dava konusu markayı, borçlu şirketten devir (satın) almış olan üçüncü kişi şirket ile borçlu şirketin ortaklarının ve temsilcilerinin aynı kişiler ve kardeş olmaları halinde, davalı üçüncü kişinin borçlunun durumunu ve alacaklılarını ızrar kasdını bildiği farzedilerek yapılan satış işleminin -İİK. 280/I uyarınca- iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Kira sözleşmesinin feshinden sonra kira bedelinin indirilmesinin talep edilemeyeceği- Bilirkişi tarafından gece konaklaması yapılamadığı için kira bedelinin indirilmesi gerektiğine dayalı olarak hesap yapılmış ise de; davacı tarafından gece konaklamasının yapılmasının engellendiğine ilişkin bir iddia ve bu hususta bir delil de sunulmadığından davanın reddi gerektiği- Davalı idare ile davacı şirket yetkilileri arasında düzenlenen kiralananın teslimine ilişkin protokolde, taşınmazdaki eksikler belirlendikten sonra, bu eksiklerin tamamlanması için davacı şirkete 15 günlük süre verildiği, bunların tamamlanması durumunda depozito bedelinden karşılanacağının belirtildiği görüldüğünden yapılan bu protokol dikkate alınarak depozito bedelinin iade edilip edilemeyeceğinin tartışılmadan yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.