İhalenin feshi davasında, muhammen bedelin üzerinde gerçekleşen satışta davacının ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunmadığı-
Kural olarak alacaklının İİK’nun 99. maddesine dayalı olarak açtığı istihkak davasında haczedilen malın 3. kişiye değil kendisine ait olduğunu bildiren borçlunun, taraf olarak yer almayacağı, somut olayda ise haciz esnasında hazır olan borçlu şirket yetkilisinin,haciz adresinin 3. kişi şirkete ait olduğunu öne sürerek çekişme yarattığı anlaşıldığından, alacaklı tarafından açılan davada davalı sıfatı ile davaya katılmasının sağlanması için, davacı alacaklıya süre verilerek taraf teşkilinin sağlanması, tarafların tüm delillerinin toplanmasının ardından, işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
İİK'nın 72. maddesi gereğince davacıların borçlusu olduğu bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin davada,ölüm tarihi itibariyle murisin terekesi iştirak halinde olup, terekedeki haklar ve borçlar iştirak halindeki mülkiyet hükümlerine tabi olduğundan, davaya tüm mirasçıların iştirakinin sağlanması ya da muvafakatlerinin alınması veya terekeye temsilci tayin ettirilerek onun huzuru ile davaya devam edilmesi ve bu konularda davacıya uygun bir süre verilerek dava şartının gerçekleştirilmesinin sağlanması ve taraf teşkili tamamlandıktan sonra işin esasına girilmesi gerekeceği-
Dava konusu haciz, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği ve borçlu şirket yetkilisinin huzurunda borçluya ait depo da yapıldığından, mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğu- Davacı üçüncü kişi ile borçlu şirketin ticari defterleri getirtilerek ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olup olmadığı hususu da dikkate alınmak sureti ile borçlu tarafından üçüncü kişiye depolama hizmeti verildiğinin iddia edildiğine göre borçlu ile üçüncü kişi arasında depolama faturaları düzenlenip düzenlenmediği ve varsa depolama bedellerinin ödenip ödenmediğinin belirlenmesi, davacı vekilinin dava dilekçesinde delil olarak ileri sürdüğü tahsilat makbuzları, tartı ve mal giriş fişleri esas alınmak sureti ile inceleme yaptırılarak, haczedilen menkullerin davacının dayandığı belgelerde belirtilen menkuller olup olmadığının belirlenmesi, davacı hacze konu menkullerin bulunduğu kasaların üzerinde .... yazılı olduğunu iddia ettiğine göre davacının iddialarının davacının sunduğu belgeler ve resimler nazara alınarak doğruluğunun saptanması, öte yandan borçlu ile üçüncü kişi arasında devam eden cari ilişki olup olmadığı hususlarının duraksamaya ver vermeyecek şekilde tespit edilmesi için bilirkişi raporu alınması gerektiği-
İcra dosyasına borçlu tarafından sunulan «mal beyanı» dilekçesinde, itiraz ve şikayet haklarından açıkça feragat edilmiş olması halinde, -borçlunun bu feragatı itiraz ve şikayet sürelerini de kapsadığından- haciz için ayrıca ödeme emrinin tebligatının dönüşün beklenmesine gerek bulunmayacağı—
Yurt içi taşımadan kaynaklanan tazminat istemi-
Mahkemece,dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden dosya üzerinden karar verilmiş olup, bu sebeple davalı tarafından yetki ilk itirazında bulunulmasının da mümkün olamadığı, bu durumda mahkemece, re'sen yetki hususu değerlendirilerek yetkisizlik kararı verilmesinin hatalı olduğu-
İstihkak davasının sonucuna dava ehliyeti açısından etki edeceğinden, ihya davasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiği-
Komisyonculuk sözleşmesine dayalı ücretin ödemiş olmasına rağmen takip başlatıldığı dolayısıyla borçlu olmadığının tespitine ilişkin davada, davalı, davacıdan parayı aldığını ancak aldığı paranın komisyonculuk sözleşmesine ilişkin olmadığını iddia ettiğinden, 'başka bir alacak iddiasını' ispatlama yükümlülüğünün 'davalı tarafa' ait olduğu-
Dava itirazın iptali istemine ilişkin olup, davaya konu icra takibinde davacı alacağına dayanak belge olarak taraflar arasında imzalandığı belirtilen cari hesaba ilişkin mutabakat belgesine dayanmış olup, davalı söz konusu mutabakat altındaki imzaya açıkça itirazda bulunmuştur. Bu durumda mahkemece mutabakat belge aslı ibraz ettirilerek mutabakat belgesi altındaki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olup olmadığı hususunda imza incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, usulüne uygun tutulmayan ve lehe delil teşkil etmeyen davacı ticari defter ve kayıtlarına dayanılarak “davanın kabulüne” karar verilmiş olmasının bozmayı gerektireceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.