“Satış ilanı”nın borçlu şirketin (tüzel kişinin) yetkili temsilcilerine yapılması, tebligat yapılacak kimselerin herhangi bir sebeple, mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde olmaları halinde, tebliğin tüzel kişinin o yerdeki memur veya müstahdemlerinden birine yapılması gerekeceği; şirketin yetkili temsilcilerinin hangi nedenle tebligatı alamayacak durumda oldukları belirtilmeden muhasebe görevlisine yapılan tebligatın geçerli olmayacağı-
Keşidecinin bono üzerine atacağı tek imzanın yeterli olup, bononun ön yüzüne ikinci imzanın atılması zorunluluğu bulunmadığından, bunun “aval” olarak değerlendirilmesi gerekeceği-
İtirazın kaldırılması ve tahliye istemi-
Şikayetin dayanağını oluşturan icra takibinin doğrudan şirket yetkilisi hakkında başlatıldığı, borçlu şirket hakkında başlatılmış bir icra takibi bulunmaması nedeniyle atılı suçun unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği-
Hem gerçek ve hem de tüzel kişilerin, İİK. 178 çerçevesinde, kendilerinin iflâsını isteyebileceği–
Ceza mahkemesince saptanan maddi olgular hukuk hakimini de bağlayacağından ceza davasının neticesi beklenerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Haftada 45 saati aşan fazla çalışmaların haftalık zaman dilimlerine göre hesaplanacağı- Fazla çalışmanın haftalık yerine günlük olarak belirlenmesinin yasaya aykırı olarak gerçekleştirilen bu maddi hatanın usuli hak oluşturmayacağı- Asgari geçim indirimi ücret niteliğinde olmadığından çıplak ücrete asgari geçim indirimi ilave edilerek işçilik alacaklarının hesaplanmasının hatalı olduğu-
İki şirket ortakları arasında akrabalık ilişkisinin olmasının ve faaliyet konularının aynı olmasının tek başına, mülkiyet karinesinin borçlu lehine işletilmesi için yeterli olmadığı, somut olayda mülkiyet karinesi davacı üçüncü kişi lehine olup davanın İİK'nin 96. maddesi gereğince üçüncü kişi tarafından açılmasının ispat yükünün yer değiştirmesine neden olmayacağı, mülkiyet karinesinin aksinin davalı alacaklı tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerekeceği, davalı alacaklı tarafından delil olarak gösterilen takip dosyasının mülkiyet karinesinin aksini ispata yeterli olmadığı-
Eksik temyiz karar harcının ihtarattaki 1 haftalık kesin süre sona erdikten sonra yatırılması halinde, temyizden vazgeçilmiş sayılacağı- Davacı borçlu şirketi münferiden temsile ve ilzama yetkili kimsenin, dava konusu bono nedeniyle davacı aleyhine başlatılan icra takibinde talimat ile haciz sırasında, kısmi ödemenin bulunduğuna ilişkin bir beyanı olmaksızın tüm takip borcunu kabul edip, ödeme taahhüdünde bulunması karşısında, mahkemece davacının borcu kabul ettiği ve ödeme taahhütleri ile bağlı olduğu gözetilerek bir hüküm kurulması gerekeceği-
Cumhuriyet savcısının bir hukuk davası açabilmesi veya hukuk davasına katılabilmesi ve bunun sonucu olarak bir hukuk mahkemesi kararını temyiz edebilmesi için bu hususlara olanak sağlayan bir kanun hükmünün varlığının zorunlu olduğu, ihalenin feshi davasında Cumhuriyet savcısının davaya katılmasına ya da verilen kararı temyiz edebilmesine olanak sağlayan bir kanun hükmü bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.