Çekin istirdadı istemine ilişkin davada, ispat yükü davacıda olup, davacının, kendisinin yetkili hamil olduğunu, senedin rızası hilafına elinden çıktığını ve senedi elinde bulunduran davalının kötüniyetli ve iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerektiği-
FSEK.nun 68. maddesinden kaynaklanan tazminat istemi-
Trafik kazası sonucu araçta meydana gelen hasar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin açılan davada, kusur oranlarının tespiti için trafik polis memuru bilirkişiden aldırılan 05/11/2012 tarihli rapora göre; davalı şirketin gerekli işaretlemeleri yapmadan yolu trafiğe kapatarak kazaya sebep olduğu anlaşıldığından kazanın oluşumunda %80 oranında, karşı araç sürücüsü ...'nun yolun sağ kenarında bulunan “Dur” işaret levhasını dikkate almayarak yola çıktığından %20 oranında kusurlu, davacıya ait araç sürücüsü ...'nun ise kusursuz olduğunun belirlendiği- Taraf vekillerinin itirazı üzerine İTÜ Makine Fakültesi öğretim üyelerinden oluşan kusur uzmanı bilirkişi heyetinden aldırılan 18/03/2013 tarihli raporda da bu görüşe iştirak edilmiş; belirlenen kusur oranları mahkemece kabul görerek hükme esas alındığı- Aynı kazaya ilişkin her iki dosyada kusur konusunda aldırılan bilirkişi raporları tamamıyla birbirinden farklı olup bu farklılık nedeniyle ortaya çıkan çelişkinin giderilmesi gerektiğinden, eksik incelemeyle hüküm kurulması doğru olmadığı- Tarafların davaya konu trafik kazasındaki kusur durumlarının tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi'ne gönderilerek tüm dosya kapsamına göre kaza tespit tutanağı, bilirkişi raporları ve diğer tüm delillerin irdelendiği ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli rapor alınması ve daha önce alınan raporlar arasındaki çelişki giderilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
12. HD. 05.10.2021 T. E: 6627, K: 8393-
Taraflar arasında aksine bir sözleşme olmadığı hallerde, çeklere dayanan takiplerde, alacaklının 3095 sayılı Kanunun 2. maddesi uyarınca faiz olarak avans oranını talep edebileceği-
Taraflar arasındaki alacak davası-
Dava konusu taşınmazların, "üçüncü kişiye değil", gerçekte "kendisine ait olduğunu" iddia eden asli müdahil tarafından açılan inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasının yargılama usulü ve inceleme mercii tasarrufun iptali davasından farklı olduğundan, davaların tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesi, daha sonra tasarrufun iptali davasında bekletici mesele yapılarak, asli müdahilin davasının sonucuna göre tasarrufun iptali davası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Dava takibe konu senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olduğundan, senedin lehtarı olan davalıya karşı da husumetin yöneltilebileceği-
İmzaya itiraz davasının kabulüne ilişkin karar onanıp kesinleştiğinde, davacı şirket yönünden icra takibi de iptal olacağından üçüncü kişi sıfatı ile istihkak davası açması mümkün olup işin esasına girilerek toplanan delillere göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
İpotek kapsamındaki taşınırlar hakkında istihkak davası açılabileceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.