Tazminat davası-
Vakfın 2004 ila 2008 yılları arasındaki vakıf mütevelli heyet tarafından vakfa verilen zararın tahsili istemi-
Kooperatif anasözleşmesinde merkez olarak gösterilen yerin kooperatifin ikametgahı sayıldığı; kooperatif ile ortakları arasında birbirlerine karşı açacakları davalara HMK'nın 14/2. maddesi (HUMK'nın 17/son cümlesi) gereğince kooperatifin ikametgahı sayılan yer mahkemesinde bakılacağı; HMK'nın 14/2. maddesi kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiği; davacı kooperatifin ticaret sicilinde kayıtlı olduğu adres Adana İli, Karaisalı İlçesi olduğundan, mahkemenin davaya bakmaya yetkisiz olduğu halde, davanın esasına girilerek karar verilmesinin doğru olmadığı -
İstihkak davalarında da borçlu tarafından ticari emtianın büyük bir bölümünün üçüncü kişiye devredilmiş olması halinde İİK.’nun -tasarrufun iptaline ilişkin- 280/3 maddesinin uygulama alanı bulacağı; mahkemece, üçüncü kişinin borçlunun alacaklılarını ızrar kasdını bildiği sonucuna varılırsa, istihkak davasının alacaklı lehine sonuçlandırılacağı-
1086 sayılı H.U.M.K’nun 288.’nci maddesi(6100 sayılı HMK'nun 200.maddesi) gereğince davacı iddiasını ancak kesin delillerle kanıtlayabileceği-
Kiraya veren tarafından yönetime ödenen aidat bedelinin, rücuen kiracıdan tahsiline yönelik başlatılan icra takiplerine vaki itirazın iptali istemi-
Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve tazminat istekleri-
Kamu tüzel kişilerinin, yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkilerin kullanılması sırasında oluşan zararlar niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar olup, bu zararların tazmini amacıyla anılan idarelere karşı hizmet kusurlarına dayalı olarak İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 2. maddesi hükmü uyarınca idari yargı yerinde tam yargı davası ikame edilmesi gerekeceği-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemi-
Taraflar arasındaki resmi şekle uygun arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin en geç dava tarihinde iradi şekilde dönme ile sona erdirildiği- Yargılama sırasında inşaatın yasal hale getirilip getirilemeyeceği hususunun tespiti için davalı arsa sahiplerine süre verilmiş ancak bu husus açıklığa kavuşturulamadığından bahisle red kararı verildiği ancak, sözleşme gereği inşaatı yasal hale getirme yükümlülüğü davacı yana ait olduğu- İlgili belediyeden inşaatın yapılacağı arsanın imar durumuna göre gerek taban alanı, gerek inşaat alanı, gerekse yükseklik itibariyle mevcut inşaatın yasal hale getirilip getirilemeyeceği, getirilebilecekse ne suretle inşaata yasallık kazandırılabileceği ayrıntısıyla sorulmalı ve gerektiğinde bu konuda mahallinde inşaat mühendisi bilirkişilerle keşif yapılarak görüş alınmalı, ileri sürüldüğü takdirde taraf itirazları karşılanmalı, yasal hale getirme imkanı bulunması halinde temin için davacı yükleniciye yetki ve uygun süre verilmeli aksi takdirde imar düzenine aykırı, yasal hale getirilemeyecek bir yapının ekonomik bir değerinin bulunduğundan söz edilemeyeceğinden şimdiki gibi davanın reddine karar verilmesi gerektiği- Yasal hale getirme imkanının bulunduğunun anlaşıldığı ve bu hususun yüklenici tarafından temin edildiğinin anlaşılması halinde yüklenicinin projesiz, ruhsatsız kaçak yapı inşa ederek ağır kusurlu olması karşısında kâr kaybı talebinin her halükarda reddine karar verilmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.