Trafik kazası sonucu ölen sigortalının hak sahibine yapılan sosyal sigorta yardımları nedeniyle uğranılan Kurum zararlarının tahsili istemi-
Çeşitli sosyal güvenlik kurumlarına tabi olarak geçen hizmet sürelerinin birleştirilmesi suretiyle ilgililerin sosyal güvenliklerinin sağlanmasını amaçlayan 2829 sayılı Kanunun madde 8/1 hükmüne göre; birleştirilmiş hizmet süreleri toplamı üzerinden ilgililere” son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde fiili hizmet süresi fazla olan kurumca, hizmet sürelerinin eşit olması halinde ise eşit hizmet süresinden sonuncusunun tabi olduğu kurumca, kendi mevzuatına göre aylık bağlanacağı ve ödeneceği-
Kesilen yetim aylığının kesildiği tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte tekrar bağlanarak ödenmesi gerektiğinin tespitine-
Ceza dosyasında alınan rapordaki kusur durumu ile rücu davasındaki kusur oranları arasında çelişki olduğu ve bu çelişki giderilmeden ve tarafların kusur oranları net olarak belirlenmeden eksik inceleme ile karar verildiği anlaşıldığından, mahkemece, İstanbul Teknik Üniversitesi ya da Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek kusur konularında uzman bilirkişi heyetinden tüm dosya kapsamı ile oluş şekline göre tarafların olaydaki kusur oranlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti ve meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık ek rapor alınması, ondan sonra davacı taraf vekilinin ................. tarihli celsede hesap bilirkişi raporuna bir itirazlarının olmadığı beyanı dikkate alınıp usuli kazanılmış hak gözetilerek hesap raporu aldırılması ile varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Hak sahibi konumunda yer alan davacıya bağlanan ölüm aylığının 5510 sayılı Kanun hükümleri gereğince kesilmesi yönündeki davalı SGK Başkanlığı işleminin iptali ile aylığın, kesilme tarihi itibarıyla yeniden bağlanması gerektiğinin tespiti, birleşen dava ise yersiz ödenen aylıkların yasal faiziyle birlikte tahsili, istemi-
4721 sayılı Medeni Kanunun 3. maddesi hükmünce durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni göstermeyen kimsenin iyi niyet iddiasında bulunamayacağı, 1479 sayılı Kanunun 79. maddesi gereğince isteğe bağlı sigortalılık, sigortalılık tescil talebinin Kuruma intikal ettiği tarih itibariyle başlatılmakta olup, sahte kayda dayalı olarak yapılan zorunlu sigortalılık prim ödemelerinin, bu kaydın iptali karşısında geçmişe yönelik isteğe bağlı sigortalılık olanağı sağlamayacağı-
Yasada artışların rucü yoluyla istenebileceğine ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığından ve 1479 sayılı yasada, yapılan yardımların ilk peşin değerinin talep edileceği hükme bağlandığından davanın reddinin yerinde olduğu-
Duruşma gününün UYAP'tan öğrenilmesi usulünün uygulanabileceğine yönelik bir düzenleme bulunmadığı-
Davacının dava dilekçesinde murisinin hizmet döküm cetvelinde yer alan ve Kurumca kabul edilmeyen dava dışı, A.S. adına bildirim yapılan toplam 360 gün kadar hizmet süresinin de davacının murisine ait olduğunun iddia edilmesi karşısında, ölüm aylığı tahsis şartlarının incelenmesinden evvel, aynı sicil numarasında görülen hizmetlerin kime ait olduğu hususunda iddia edilen uyuşmazlık çözüme kavuşturulması ve sonucuna göre tahsis şartları varlığının irdelenmesi gerektiği- Davacıya murisi eşinin aidiyet istemi bakımından adı geçen dava dışı şahıs ile davalı Kuruma husumet yöneltilmesi için süre verilerek dava açılması sağlanmalı bu davada da açılan davanın sonucunun bekletici mesele yapılması suretiyle davacı murisinin hizmetleri ve gün sayısı kesin bir şekilde ortaya konulduktan sonra, hakkında 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerektiği dikkate alınarak sigortalılık süresi ve gün sayısının belirlenmesi ve sonucuna göre 900 veya 1800 gününün varlığı araştırılmak suretiyle ölüm aylığı tahsis şartlarının irdelenmesi gerektiği- 
Bir Kanun Hükmünde Kararnamenin TBMM tarafından kabul edilmemesi veya Anayasa Mahkemesince iptal edilmesi halinde, o yasanın veya Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlükten kaldırıldığı veya değiştirdiği yasa hükümleri uygulanabilir hale gelmezse ya da kendiliğinden yürürlüğe girmezse, hukuki bir boşluk meydana geleceği, bu durumda hakimin bizzat yasa koyucu gibi davranarak olayı çözümlemek üzere MK. 1 hükmünce olaya uygulanacak kuralı bulmak ve uygulamakla yükümlü olduğu–

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.