Dava konusu aracın davalı borçlunun elindeyken noterlikçe düzenlenen satış sözleşmesi ile davalı üçüncü kişiye, ondan da gene noterlikçe düzenlen satış sözleşmesi ile davalı dördüncü kişiye devredildiği, Davalı dördüncü kişinin kötü niyetinin ispat edilememesi sebebi ile dava konusu aracın davalı dördüncü kişinin elinde kaldığı, mahkemece İİK 283/2 hükmü gereğince dava konusu aracın davalı üçüncü kişiden davalı dördüncü kişiye devir tarihindeki gerçek değeri üzerinden üçüncü kişinin tazminat ile sorumlu tutulmasına karar verilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde sözleşmelerin iptaline biçiminde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde bedel isteği-
Davalının rızasının bulunduğuna dair herhangi bir delil bulunmadığı ve mevcut delil durumuna göre de davacının iyiniyetli olduğu kanıtlanamadığından, davanın reddi gerekeceği-
Anne-kız arasındaki tasarrufun İİK. mad. 278/3-1 uyarınca bağış niteliğinde olup iptali gerektiği- Dava değeri, iptali istenilen tasarruf konusu işlemin değeri ile takip konusu alacağın miktarından hangisi az ise o olduğundan, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin buna göre belirleneceği- Davalı yönünden kabul edilen taşınmaz hisse değerleri üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken fazla vekalet ücreti takdir edilmesinin hatalı olduğu- Borçluların murisine ait iken dava dışı bir kooperatif ile kat karşılığı inşaat sözleşmesine konu edilen taşınmazlar üzerinde 10 katlı iki blok yapılıp 4 daire ile bu bağımsız bölümün altında bulunan bodrum ve müştemilattan çıkabilecek daireler ve işyeri gibi yerlerin  %50'si borçluya, %50'si dava dışı kişiye ait olacakğı kararlaştırıldığından ve sözleşme dava dışı anılan kooperatif tarafından tamamlanamamış ve davalı tarafından tamamlanmış olduğundan, mahkemece bilirkişi raporunda sözleşmede bahsi geçen  taşınmazlar değerlendirme yapılmadan hüküm kurulmasının hatalı olduğu- Mahkemece kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca davalı borçlu ile babasına düşen daire ve diğer bölümlerin tesbiti yapılarak, bu bağımsız bölümlerin dava dışı şahıslar adına tescillli olduğu tesbit edildiği takdirde, bu şahısların da davaya dahili sağlanarak, borçluya ait olması gereken yerler ile babasından intikal eden yerler için hissesine düşen miktara göre davanın kabulüne karar vermesi gerektiği-
Tapu iptal tescil istemine ilişkin davada, taşınmazın gerçek bedelinin, emsal araştırmalara göre rayiç alım satım bedelleriyle mukayese edilmeden tespit edildiği anlaşıldığından, mahkemece, oluşturulacak yeni bilirkişi heyetine emlak konusunda uzman bir bilirkişi de dahil edilerek, emsal taşınmaz rayiç satış bedelleri de dikkate alınarak rayiç bedelin belirlenmesi hususunda tarafların iddia, savunma ve itirazlarını da karşılayacak şekilde ve önceki rapordaki tespitler de tartışılmak suretiyle, açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak, belirlenecek bu rayiç bedele göre aynı anda ifa kuralına göre oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporu esas alınarak, karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Davanın İİK.nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkin olduğu- 3. kişi konumundaki davalı ile borçlu davalı arasında arkadaşlık, akrabalık, iş ilişkisi, komşuluk, ticari ilişki gibi herhangi bir yakınlık da bulunmadığı, bu durumda 3. kişinin borçlu davalının mali durumu ile alacaklıları ızrar kastını bilen veya bilmesi lazım gelen kişilerden olduğunun kanıtlanamaması nedeniyle söz konusu parsele ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Muris muvazaasına dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil davasında; mirasbırakanın noterlikçe düzenlenen resmi vasiyetnamede davacı kızlarına da taşınmazlar vasiyet ettiği, kız çocuklarını ayırdığı konusunda delil bulunmadığı, diğer yandan davalı tanıkları olarak dinlenen ve davanın kabulü halinde mirasçı sıfatıyla taşınmazdan pay alabilecek mirasçıların beyanlarından mirasbırakanın taşınmazı davalıya devrettikten sonra aldığı satış bedelini çocukları arasında paylaştırdığı anlaşıldığından davanın reddine-
Tasarrufun iptali davalarında tarifeye göre hesaplanacak karar ve ilam harcı ile vekâlet ücretinin, takip konusu alacak miktarı ile tasarruf konusu malla­rın tasarruf tarihindeki değerlerinden hangisi az ise o değer üzerinden be­lirlenmesi gerekeceği-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteği-
İİK. 281/2 maddesine göre, hakim tarafından tasarrufa konu mallar hakkında davacının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verilebileceği- Mahkemece, "dava konusu taşınmazların tamamı" hakkında ihtiyati haciz kararı verildiği, ancak davalı tarafın itirazı nedeniyle taşınmazların bulunduğu yerde keşif yapılarak gerçek değerleri belirlendiği ve bu değerler göz önünde tutularak "da­vacının alacağını karşılayacak oranda taşınmazlar üzerindeki ihtiyati tedbirin (ihti­yati haciz mahiyetinde) devamına, diğer taşınmazlar üzerindeki ihtiyati tedbi­rin (ihtiyati haczin) ise kaldırılmasına" karar verildiği görülmüşse de, davacı taraf icra taki­bindeki alacak ve ferileri oranında yapılan tasarrufun iptalini talep etmiş olup, dava sonunda alacağın ulaşacağı miktar bilinemediğinden, mah­kemece tasarrufa konu taşınmazlar üzerindeki ihtiyati haczin devamına karar verilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.