Davalının taşınmazı paydaş olan babasına teban kullanıp kullanmadığı belirlenerek, babasına teban kullandığının saptanması halinde, davanın; paydaşın paydaşa karşı açtığı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası olarak nitelendirilip, tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planının olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı belirlenip, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanarak, harici veya fiili taksim yoksa TMK'nın müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümleneceği-
Muhdesatın tespiti isteği-
Talebe konu araç, evlenme tarihinden önce satın alınarak davalı eş adına tescil edilmiş olduğundan, evlilik birliği içinde edinilmiş bir mal varlığı bulunmadığı gibi, evlilik birliği içinde bu araca bir katkı yapıldığı da iddia edilmemiş olup, davacının iddiası genel hükümlere dayalı (TBK. mad. 19 vd.) olup, mal rejiminin tasfiyesi kapsamında bir talep niteliğinde olmadığı ve bu durumda, davada aİle mahkemesi görevli olmayıp, uyuşmazlığın çözüm yerinin asliye hukuk mahkemesi olduğu (HMK. mad. 2)- Görev kamu düzeni ile ilgili dava şartı olduğundan (HMK mad. 114/c), iddia ve savunma olarak ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önünde bulundurulacağı (HMK mad. 115/1)-
Muhdesatın aidiyetinin tespitine ilişkin davanın ortaklığın giderilmesine ilişkin dvaa için bekletici mesele yapılması ve satış bedelinin bu davanın sonucuna göre dağıtılması gerekeceği- Taşınmazda müşterek mülkiyet ve elbirliği mülkiyeti söz konusu olduğundan taşınmazın satış bedelinin mirasçılık belgeleri ve tapu kaydındaki paylar oranında taraflara paylaştırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Muhdesatın tespiti isteği-
Kadastro tutanağı düzenlenmeyen ve paftasında yol olarak gösterilen yerle ilgili olarak kadastroya tabi olması yolunda herhangi bir iddia vaki olmamış ve dava tarihine kadar geçen süre içerisinde hak arama yoluna başvurulmamış olduğundan, davanın, makul sürede açılmadığı ve dava konusu taşınmazın paftasında yol boşluğu olarak gösterildiği tarihten dava tarihine kadar 20 yıl geçmediği dikkate alınarak, davanın reddine karar verilmesi gerekeceği- Mülkiyetin tesbiti davasında, uyuşmazlık konusu taşınmaz bölümü yol niteliği ile kamu emlakına dönüşerek kamu malı niteliğini kazandığından, bu yerin özel mülkiyet şeklinde tapuya tescilinin mümkün olmadığı, tescil kararı verilemediği durumlarda mülkiyetin tesbitine karar verilmesi gerekeceği, Hazine ve ilgili kamu tüzel kişileri TMK. mad. 713/3 uyarınca kanuni hasım durumunda olduğundan, eksik harcın davacı taraftan alınmasına, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına karar verilmesi gerekeceği-
Kişiler adına tesciline karar verilen taşınmazın mer’a olduğunu iddia eden Hazine’nin, bu iddiasının isbat ile yükümlü olduğu–
İcra takibinin dayanağı olan ilamda kart hamiline ait kredi kartının haksız kullanımı nedeniyle banka ve işyerinde yapılan harcama bedellerinin iadesi istemine ilişkin .. TL .’nin faiziyle davalıdan tahsil ile davacıya ödenmesine karar verilmiş olduğundan, menfi tespite ilişkin olmayan ve eda hükmü içeren bu ilamın kesinleşmeden icra edilebileceği-
Kazanmayı sağlayan zilyetlikle bir taşınmazın edinilebilmesi için tescili istenen yerin tapuda kayıtlı bulunmamasının gerekeceği-
Mülkiyet hakkına (taşınmazın aynına/dayalı olarak verilmiş olan -el atmanın (müdahalenin) önlenmesine, tapu iptali ve tescile, taksime ilişkin- ilamların, ilam kesinleşmeden icraya konamayacağı–

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.