Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında; mahkemece ‘borcun ödenmesi nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına’ biçiminde karar verilmişse de, bu dosya ve birleşen dosyaya yargılama sırasında yapılan ödemelerin ihtirazi kayıtla yapıldığı ve bu borçla ilgili menfi tespit davasının devam ettiği, dolayısıyla yapılan ödeme ile ilgili uyuşmazlığın devam ettiği görülmekle, yukarda belirtilen mahkeme kararının iptali ile iddia ve savunma çerçevesinde toplanan deliller birlikte değerlendirilerek, ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Borcun ihtirazi kayıtla ödenmesi nedeniyle istihkak davasının ödenen para üzerinden devam ettiğinin kabulü gerekeceği-
Sözleşmenin düzenlenmesinin üzerinden takriben altı yıl geçtikten sonra, davacı yüklenici tarafından, noterlikçe onaylanmış bağımsız bölüm listesiyle kat irtifakı tesisi sağlandığı, kat irtifakı tesisi sırasında yüklenici, gerek kendi adına asaleten, gerekse vekaletname aldığı diğer arsa malikleri adına bağımsız bölümleri tespit ve tescil ettirdiği- Yapılan bu işlem tarihinden dava tarihine kadar geçen dört yılı aşkın süre zarfında yürürlükte bulunan BK'nın 31. madde kapsamında, iradesinin fesada uğradığından bahisle bir bildirimde de bulunmadığı, bu durumda, resmi senetle belirlenen durumun aksi ileri sürülemeyeceğinden, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
İcra takibine konu çekin bedelsiz olduğu iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkin, menfi tespit davası açıldıktan sonra, taraflar arasında düzenlenen borç ödeme protokolü ile davacı takip konusu borcu taksitler hâlinde ödemeyi kabul etmiş olup, aynı gün icra dairesine başvurarak ve protokolü ibraz ederek protokole göre ilk taksidi ödemiş olduğundan, borç ödeme protokolünün icra baskısı altında düzenlenmiş olduğunun kabulüne olanak bulunmaması nedeniyle söz konusu protokol esas alınarak bir karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklı asıl alacağı tahsil ederken faiz hakkını saklı tutmamışsa ya da halin icabından saklı tuttuğu anlaşılamıyorsa faiz isteme hakkının düşmüş olacağı, ödemelerin banka yoluyla yapılmış olmasının ihtirazi kayıt zorunluluğunu ortadan kaldırmayacağı, dosya kapsamından, davalının ödemeleri banka kanalıyla yaptığının anlaşıldığı, davacının ise bankadan bu alacağını tahsil ederken faiz hakkını saklı tuttuğunun iddia ve ispat edilemediği, öte yandan, davacı tarafından davalıya gönderilen 25.12.2009 ve 21.05.2010 tarihli ihtarnamelerde de faiz hakkının saklı tutulmadığının anlaşıldığı, halin icabından da faiz hakkının saklı tutulduğuna dair dosyaya herhangi bir delil ibraz edilemediği göz önüne alındığında bu durum karşısında davacının yukarıda sözü edilen yasa maddeleri karşısında faiz isteme hakkı düştüğünden bu yöndeki istemin reddine karar vermek gerekirken kabulü yolunda hüküm kurulmasının doğru olmadığı- Taraflar arasında akdedilen sözleşmelerin eki keşif özetinin 2. maddesinde demirin iş sahibi tarafından temin edileceği düzenlemesine yer verildiği, şu halde, inşaatta kullanılacak demir iş sahibi tarafından temin edileceğinden, davacı yüklenici demirin kendisi tarafından temin edildiğini ileri sürmekle sözleşmenin aksine olanın bu iddiasını ispatlamak zorunda olduğu-
22. HD. 19.02.2019 T. E: 2017/20129, K: 3670-
Kiralananı satın aldığını kiracısına ihtarname ile bildiren ancak "kurumlar vergisine tabi olduğunu, stopaj yapılmamasını" bildirmeyen kiralayanın, stopaj yaparak noksan ödemede bulunan kiracısının tahliyesini isteyemeyeceği, sadece "itirazın kaldırılmasını" isteyebileceği–
Davalı borçlu ödeme emrine itiraz ederken açıkça aylık kira bedelinin miktarına itiraz etmediği, borcun tamamına yönelik itirazda bulunduğu, sonradan aylık kira bedelinin 110 YTL olduğunu bildirmesinin İİK’nun 63.md.si karşısında hüküm ifade etmeyeceği-
Satış esnasında sunulan projede, sözleşmede ve tanıtımlarda belirtilen ancak bunlara uygun olarak yapılmayan veya eksik yapılan işler nedeni ile davacının satın aldığı dairede oluşan değer kaybının ödetilmesi istemi-
-6352 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerin Anayasaya aykırı olduğuna dair yapılan başvuru üzerine verilen- Anayasa Mahkemesi'nin 04.07.2013 T. E: 2012/100, K:84 sayılı kararı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.