Türk Medeni Kanununun 724. maddesi uyarınca taşınmaz mülkiyetinin yapı sahibine verilebilmesi için öncelikli koşulun iyiniyet olduğu, iyiniyetin inşaatın başladığı andan tamamlandığı ana kadar devam etmesi gerektiği-
Hakimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği- Çekişme konusu taşınmazda davalının kayıtla ilgisi bulunmadığı halde davalının mutlak el atmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken davacı payı oranında el atmanın önlenmesine karar verilmesinin isabetsiz olduğu- 
Diğer paydaşların onayını almadan yapı yapan paydaşın iyiniyetli sayılamayacağı-
Asıl dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım; karşı dava ise, harici trampa akdine dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde temliken tescil ve bu da olmazsa irtifak hakkı tesisi isteklerine ilişkin olup mahkemece, asıl davanın kabulüne karar verilmişse de karşı davaya ilişkin olarak da olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulması gerekeceği-
Medeni Kanunun 706. Borçlar Kanununun 213 ve 238. maddeleri gereğince tapulu taşınmazların temlikinin genel kural gereği resmî şekil-de yapılması zorunlu ise de; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-b. maddesinin bu kuralın istisnasını oluşturduğu (Kural olarak tapu dışı satımlar geçersiz (MK.705) ise de, ancak 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-b maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşmesi halinde tapu dışı satıma geçerlilik tanınabileceği) -
Dava konusu taşınmazın sicil kaydında yer alan şerhin sahibine tazminat ve TMK'nin 724. maddesinden kaynaklanan kişisel hak niteliğindeki temliken tescil isteme hakkının dışında başkaca bir hak bahşetmeyeceği, o halde somut olay değerlendirildiğinde; dava konusu parsel üzerindeki evin tarafların ortak murisi ...'a ait olduğuna ilişkin şerhin davacılara ayni hak vermeyeceği, dolayısıyla kullanım haklarının olmadığı göz önüne alınmaksızın talep edilen ecrimisil açısından ret kararı verilmesi gerekeceği-
Davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa, devralmış olan kişinin, görülmekte olan davada davacı yerine geçeceği ve davanın kaldığı yerden itibaren devam edeceği-
Temliken tescil davalarında davanın müddeabihi bina değerleri gözetilmeksizin zeminin dava tarihindeki değeri olduğundan, avukatlık ücretinin bu değer üzerinden tarife uyarınca nisbi olarak hesaplanması gerekeceği-
Taşınmaz üzerinde bulunan binanın ikinci katının davacıların murisi tarafından yapıldığı anlaşıldığından asgari levazım bedelinin bilirkişi vasıtasıyla tespit edilerek davacılara ödenmesi gerektiği- Tespite ilişkin kısım temyiz edilmemesine rağmen bu hususta bir karar verilmiş ise kararın kaldırılması gerektiği- 
Bilirkişiler tarafından parsel üzerine kurulan binanın dava konusu parsele tecavüzünün bulunduğu, bu binanın tapu kayıtları ile paftasında mevcut olmadığı, yapının statik bütünlüğü bakımından yapının tecavüzlü kısmının yıkılmasının mümkün olmadığı kanaati bildirilmiş ise de kadastral sınırlar ve yenileme çalışmasındaki sınırların da krokide ayrı ayrı gösterilmesi gerektiği ve davalının belediyeden aldığı yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgelerinin de üzerinde durulması gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.