Maki Tefrik Komisyonunca, orman sınırlama hattının dışına çıka-rılan bir yerin “orman” sayılmayacağı, böyle bir yerin maki işlemi kesinleştiği tarihten itibaren MK. 713/I (ve 3402 s. Kadastro Kanunu’nun 17) maddesinde belirtilen koşullar altında kazanılabileceği-
Uyuşmazlığın, dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanunu'nun (6831 sayılı Kanun) 2/B maddesi ile orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre bu hususun tapunun beyanlar hanesine şerh verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplandığı-
6099 sayılı yasanın amacı; Devletin Kadastroda kendisinin oluşturduğu tespit ve kayıtların yine kendisi tarafından iptali istendiğinde, kişiyi yargılama giderlerinden sorumlu tutmamaktadır; sonuç olarak hak düşürücü süreden davanın reddi halinde 6099 sayılı yasanın uygulanma olanağının bulunmadığı-
Eldeki dava sonuçlanıp kesinleşmeden o davaya uygulanabilecek olan yasa metni Anayasa Mahkemesince iptal edilerek değiştirildiğine göre, iptal kararı sonucu oluşan durumun 28.6.1960 tarih,21/9 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı'nda da belirtildiği üzere maddi anlamda kesinleşmemiş ve derdest olan eldeki davaya da uygulanmasının zorunlu olduğu-
İdarenin hizmet kusuru nedeniyle maddi tazminat istemi-
Davanın tapusuz taşınmazların tescili isteğine ilişkin bulunduğu, bu tür davalarda Hazine yasal hasım durumunda olup, ilgisi yönünden diğer kamu tüzel kişilerinin de davada davalı durumunda yer aldıkları, dava ilkten Hazine ve Köy tüzel kişiliğine yöneltilmemiş ise de uyuşmazlığın niteliği gözönünde tutularak yargılamanın devamı sırasında dava Hazine ve Köy tüzel kişiliğine yöneltilmiş olmasının davada hasım değiştirilmesi olarak kabul edilemeyeceği-
Nehirlerin, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden oldu-ğu, bunların yatakları zilyetlikle iktisap edilemeyeceğinden, buna yö-nelik elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekeceği–
Olağanüstü zamanaşımı yoluyla kazanılmaya ilişkin TMK. nun 713/1 ve 3402 sayılı Yasa’nın 14. maddelerinin meralar hakkında uygulanamayacağı, 4342 sayılı Mera Kanunu’nun 4. maddesinin 3. fıkrasında açıkça meraların özel mülkiyete geçirilemeyeceğinin, zamanaşımı uygulanamayacağının ve amacı dışında kullanılamayacağının belirtildiği, yasalarda belirtilen yetkili organlarca nitelikleri değiştirilmedikçe özel mülkiyet şeklinde kazanılmalarının mümkün olmayacağı, meraların mülkiyetinin Hazine’ye, kullanma hakkının ilgili köy veya köyler ile belediyeye ait olduğu-
Paftasında gösterilmeyen ve umumun kullanmasına tahsis edilmeyen orman vasfı ile Hazine adına kayıtlı yerde fiilen kullanılan yol bulunduğu ve bu yol kullanılarak genel yola ulaşılacağı gerekçesi ile yol ihtiyacının bulunmadığının kabul edilemeyeceği-
Kadastro tespitine itiraza-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.