Davacı kadının, kendisine ait ziynet eşyalarının davalı koca tarafından zorla elinden alındığı iddiasına karşı davalı kocanın ise, ziynet eşyalarını davacıdan zorla alıp bozdurmadığını, ziynet eşyalarının davacıda olduğunu savunduğu, mahkemece davacı vekiline müvekkili ile görüşüp davalıya yemin teklifinde bulunup bulunmayacaklarına ilişkin beyanda bulunması için 10 günlük süre verildiği, sonraki oturumlarda davacı vekili davalıya yemin teklifinde bulunmayacaklarını, yemin teklif etme hakkını kullanmayacaklarını ve mevcut delil durumuna göre karar verilmesini beyan etmiş olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiği; hal böyle olunca; yerel mahkemenin davacı tarafın yemin delilinden vazgeçmiş olduğu, artık davacıya yemin teklif etme hakkının hatırlatılmasına gerek bulunmadığı gerekçeleriyle Özel Daire bozmasına karşı direnmesinin yerinde olduğu-
Davacının aracını kira sözleşmesi ile davalıya teslim ettiği ve bu aracın davacıya ait bilgileri içeren sahte kimlikle diğer davalıya satıldığı anlaşıldığından, davacının kendisine ait aracı kiralamış olduğundan araç malikinin rızası ile elinden çıkmış olduğu ve bu noktada satın alan davalının iyi niyetli olup olmadığının irdelenmesi gerektiği- Aracı satın alan davalının sahte kimlik kullanan kişiler ile birlikte hareket ederek davacıyı zarara uğratmak istediği yönünde bir delil bulunmadığından iyi niyetli olduğu kabulü lle davacının araç mülkiyetinin tespiti davasını kazanabilmesi için satın alan davalının satış bedeli olarak ödemiş olduğu bedeli kendisine iade etmesi gerektiği-
Davacı tarafından karar düzeltim aşamasında aktin feshi dosyasına sunulan kamu borçlusuna paranın iade edildiği yönündeki belge ibraz edildiğinden, bozma kararının dayanağının bulunmadığı anlaşılmakla usul ve yasaya uygun hükmün onanması gerektiği-
3. HD. 17.10.2016 T. E: 11877, K: 11687-
Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmediği, bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin de tüketici olması gerektiği-tüketicinin; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemin; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade ettiği, taraflar arasındaki satım ilişkisi mesleki nitelikli olup, taraflardan hiç birisinin tüketici olduğundan bahsedilemeyeceğine göre, sözleşme tarihi itibariyle Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğu-
Mahkemece öncelikle davalı kooperatifin defter, kayıt ve belgeleri, genel kurul tutanakları, hazirun cetvelleri, gerekirse banka kayıtları üzerinde kooperatif konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılarak, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde üyelik devrinden sözedilmediği hususu üzerinde de durulup, daire satış vaadinin üyelik devri niteliğinde olup olmadığı, bu tarihten sonra aynı üyelikle ilgili genel kurullara kimin katıldığı, üyelik yükümlülüklerinin kim tarafından yerine getirildiği, davacının açıkça ya da zımmen kooperatif üyesi olarak kabul edilip edilmediği hususlarında ayrıntılı gerekçeli rapor alınıp, öncelikle davacının üyeliğin devrine ilişkin kararın iptali ve ortaklığın tespiti talepleri ile ilgili karar verilmesi gerektiği-
Geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ile yüksek faiz garantisi verilerek tahsil edilen paranın iadesi istemi-
Davacının sözleşme konusu işi süresinde bitirmemesi gerekçesiyle 1 yıl süre kamu ihalelerinden yasaklanmasına dair işlemin hukuka uygun bulunması sebebiyle davacının yasaklama işleminden kaynaklanan munzam ve manevi zarar istemlerinin de yerinde olmadığı-
Fazla ödenen kira bedellerinin iadesi istemi-
Geçerli şekilde ortaklık ilişkisi kurulmadığının tespiti, hukuka aykırı şekilde kurulan yatırım ilişkisinin hükümsüzlüğü ve davalılar tarafından tahsil edilen paranın istirdadı istemi-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.