Mahkemece davacı tarafından yapılan 100.000,00 TL ödemenin davacı tarafça keşide edilen ihtarnamenin tebliğinden sonra ihtarda belirtilen on günlük sürenin sona erdiği tarih olan 20.08.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, hükme karşı davalı tarafın temyiz müracaatında bulunduğundan faize ilişkin kazanılmış hak da gözetilerek, tahsiline karar verilmesi gerektiği-
Murisin sağlığında ilerde intikal edecek terekedeki hakkıyla ilgili olarak bir mirasçının diğer mirasçılara veya üçüncü kişilerle yapacağı sözleşmelerin geçerli olabilmesi için yazılı ve miras bırakanın katılımıyla gerçekleştirilmesi zorunlu olup, murisin katılmadığı sözleşmelerin geçersiz olacağı- Geçersiz sözleşme nedeniyle ancak haksız iktisap kuralları uyarınca ödenen bedelin iadesinin talep edilebileceği-
Kural olarak; nişanlıya verilen alışılmışın dışındaki (mutad) hediyelerin aynen, mümkün olmaması halinde ise bedelinin iadesine hükmedilmesi gerekeceği-
Taraflar arasında akdedilen ticari kredi sözleşmesi nedeniyle erken kapama komisyon ücreti iadesi istemi-
Mahkemece, davacının talebinin yedi sıra altından oluşan bileklik yönünde olduğu gözetilmeksizin, davacının talebini aşar şekilde onyedi sıra altından oluşan bilekliğin bedelinin davacıya iadesine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davada taraf teşkilinin, dava koşulu olduğu gibi, dava dilekçesinin yasaya uygun biçimde davalıya tebliğ edilmemesinin, savunma hakkını ortadan kaldıracak nitelikte bir usul hatası olduğu- Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre bilinen son adrese tebligat çıkarılıp, tebliğin yapılamaması halinde Tebligat Kanunu’nun 21/son maddesi gereğince tebliğin yapılması gerekmekte olup, mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmişse de yargılama sırasında davalıya daha önce Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi gereğince tebligat çıkartılmadığı, doğrudan Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi ve gereğince tebligat çıkarıldığı, taraf teşkili sağlanmadan yargılama yapıldığı, bu suretle davalının hukuki dinlenilme hakkı ihlal edildiği, bu nedenle mahkemnin esasa iişkin karar vermesinin hatalı olduğu-
Haricen satışa dayalı tapu iptal ve tescil, mümkün olmaz ise bedel iadesi talebine-
Bozma ilamına uyulduğu belirtilmesine rağmen kadına iadesine karar verilen ziynetlerin ayrı ayrı değerleri hükümde gösterilmemiş olduğundan, bozma gereklerinin yerine getirilmediğinin kabulü gerektiği- Dava dilekçesi, bilirkişi raporu gibi herhangi bir belgeye atıf yapılarak hüküm kurulamayacağı-
İcra takibine dayanak yapılan ve taraflar arasında imzalanan satış sözleşmesi, karşılıklı edimlerin yerine getirilmesi şartlara bağlanmış bir sözleşme olup, bu haliyle sözleşmenin İİK. nun 68/1. maddesinde yer alan ve alacaklıya genel haciz yolu ile takip yapma imkanı tanıyan mücerret borç ikrarını içeren bir belge niteliğinde olmadığı, borç da kabul edilmediğine göre, iki tarafa edimler yükleyen sözleşme kapsamında satıcıya (borçluya) ödenen paranın iadesi koşullarının oluşup oluşmadığının genel mahkemelerde yapılacak yargılama sonucunda belli olacağı-
Mahkemece yapılacak iş, davacıların tümüne usulüne uygun tebligat yapılıp duruşmaya devam edilerek, bozma ilamına uyulup uyulmaması yönünde bir karar verilmesi ve yargılamaya devam edilmesi gerekirken, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.