12. HD. 27.03.2017 T. E: 2016/28146, K: 4648-
İİK'nın 61. maddesi gereğince takip belgeye dayanıyorsa belgenin tasdikli bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya tebliğ edilmesinin zorunlu olduğu- Davalının cevap dilekçesinde şikayete karşı çıkmış olması sebebiyle davacının talebi olmadığı halde lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı-
Davaya konu kaçak su kullanma tutanağının ve kaçak tahakkukunun davalı apartman yöneticiliği adına düzenlendiği anlaşılmakta olup, bu durumda davalı yönetime 634 s. K. mad. 35 uyarınca husumet yöneltilebileceğinin kabulü gerektiği-
Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine-
Tapu malikinin kiralanana ait kira bedellerini istemesinde bir usulsüzlük bulunmadığı, ne var ki, dosya içerisinde davacının malik olduğunu gösterir tapu kayıtlarının olmadığı, bu durumda mahkemece kiralanana ait tapu kayıtlarının getirtilip, davacının malik olduğunun saptanması halinde davalı kiracının isteme konu dönemde kira bedellerini dava dışı kiraya verene ödeyip ödemediği ve diğer savunmaları üzerinde durularak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
3. kişinin, taraf olmadığı icra takibinin ve bu dosyada borçlunun mallarına konulan haczin kaldırılmasını isteme hakkı bulunmadığı, bu konudaki talebin ileride “sıra cetveline itiraz” davası/şikayeti olarak ileri sürülebileceği-
Davalı borçlu ile aralarında hayvan ticareti ile ilgili iş ilişkisi bulunduğunu, davalı borçludan alacaklı olduğunu, alacağına mahsuben söz konusu gayrimenkulün borçludan satın alındığını açıkça beyan eden davalı 4. kişinin İİK 280/1 hükmüne göre davalı borçlunun durumunu bilen ve bilmesi gereken kişilerden olduğu ve davalılar arasındaki tasarrufun iptale tabi olduğu-
Kesinleşen orman tahdit haritasına dayalı tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkin davada; bilirkişilerin rapor içeriğindeki ifadeleriyle Ek-5 numaralı krokide gösterilen tahdit hattı çeliştiğinden, söz konusu bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya uygun bulunmadığı; dosyanın aynı bilirkişilere tevdii ile ek rapor aldırılarak bahsi geçen çelişkinin giderilmesi ve oluşacak sonuca göre hüküm kurulmasının gerektiği-
Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının Asliye Hukuk Mahkemesi’nde çözüleceği gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davaya Aile Mahkemesi’nce bakılıp işin esası hakkında hüküm kurulmasının doğru olmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.