Türk Medeni Kanunu’nun 303/4. maddesinde düzenlenen ”Bir yıllık süre geçtikten sonra gecikmeyi haklı kılan sebepler varsa, sebebin ortadan kalkmasından başlayarak bir ay içinde dava açılabilir.” hükmünün Anayasa Mahkemesi’nin 2011-116 Esas 2012-39 Karar ve 15.03.2012 tarihli kararı ile iptali kararı
Dava, davalı kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yerine getirirken meydana gelen bir zarardan dolayı tazminat istemine ilişkin olmayıp, davalıların adli makamlara davacı hakkında bulundukları ihbar nedeni ile davacının kişilik haklarına saldırı oluşturmasından dolayı tazminat istemine ilişkin olması nedeni ile işin esası incelenerek varılacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece, dava dışı borçluya ait konut üzerine banka tarafından ipotek tesis edildiği, borç ödenmediğinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığı, borçluya ait konutun ihale bedelinden ipotek alacağı ödendikten sonra kalan paranın AATUHK.’ nun 69. maddesince haczi daha eski tarihli olan vergi dairesine ödenmesi, para arttığı takdirde SGK.’ ya ödenmesi gerektiği halde garameten taksimin hatalı olduğu gerekçesiyle, şikâyetin kabulüne kalan paranın öncelikle vergi dairesinin alacağını karşılaması için sıra cetvelinin bu kısım yönünden iptaline karar vermiş olmasında yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı-
Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili ile ücret alacaklarının ödetilmesine-
Kira parasının ödenmesi ve tahliye istemli icra takibinin alacaklı yerine –kira sözleşmesini vekil sıfatıyla imzalamış olan- alacaklı vekili tarafından şahsen yapılamayacağı, taraf ehliyeti ile ilgili olan bu hususun kamu düzenine ilişkin olup süresiz şikayete tabi olduğu-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davası-
İstirdat ve tazminat davalarında mahkemece,Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarı geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Taşınır rehninin satışının ödeme veya icra emrinin tebliğinden itibaren en geç 1 sene (şimdi; 6 ay) içinde, ‘taşınmaz rehninin satışının ise aynı tarihten itibaren en geç 2 sene (şimdi; 1 yıl) içinde istenebileceği’ne dair olan İİK. 150/e hükmünün emredici hüküm olup mahkemece re'sen gözetilmesi gerekeceği; bu sürelerden sonra takip düşmüş olacağından yapılan ihalenin de sırf bu nedenle feshi gerekeceği-
Satış bedelinin bütün alacaklıların alacağını karşılamaya yetmemesi halinde, icra müdürünün sıra cetveli yapmak zorunda olduğu (İİK. mad. 100; 140)- Şikayet eden üçüncü kişinin, icra dosyasının tarafı olmasa da, haciz alacaklısı olması nedeniyle sıra cetveli düzenlenmesini talep etmekte hukuki yararı olduğu ve bu konudaki şikayette de aktif husumet ehliyetinin bulunduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.