Harici satış sözleşmesindeki satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesine göre tazmini gerektiğinden, sözleşmedeki bedelin, uyarlama ve denkleştirici adalet kuralları, YİBK kararlarının kapsamları ve TEFE-TÜFE endeksleri, altın-döviz kurlarındaki artışlar, memur ve işçi ücretlerindeki artışlar gözetilerek dava tarihine kadar ulaştığı değerin saptanarak belirlenmesi gerektiği-
Önalım hakkın varlığının dava tarihine göre belirlenmesi gerektiği, sonrasında hükmün yürürlükten kalkmış olmasının önalım nedeniyle tapu iptali ve tescil kararı verilmesine engel olmadığı- Önalım hakkına konu edilen taşınmazın satıldığı tarihte, davacının taşınmazda tam malik değil, sadece paydaş olduğu, önalım hakkının, tarım arazisinin davalıya satıldığı tarihte doğduğu ve kullanılabilir duruma geldiği gözetildiğinde, tam malik olmayan davacının önalım hakkını kullanmasının mümkün olmadığı- Davacının sınırdaş arazinin satışından sonra paydaşı olduğu taşınmazda kalan payı temellük ederek tam malik olmasının satış tarihinde tek başına kullanabileceği bir önalım hakkı bulunmadığından sonucu değiştirmeyeceği- Önalım hakkının doğduğu ve kullanılabilir duruma geldiği tarihten sonra önalım hakkının edinilmesinden söz edilemeyeceği-
Davacı Hazine, 975 (3) nolu ihdasen oluşan parselde yapılan imar uygulamalarının idari yargı yerinde iptal edildiğini ve sicil kaydının dayanaksız hale geldiğini belirterek imar öncesi duruma dönülmesini ve ihdasen oluşan parselin yeniden adına tescilini olmadığı takdirde zararının tazmini istemi ile davayı açmış olup; ne varki; çekişme konusu 975 (3) parselin ihdas suretiyle S. Belediyesi adına tescil edildiği ve Hazine adına sicil kaydının bulunmadığı gözetilerek davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekeceği-
2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 12/6.maddesine dayalı, baraj kamulaştırması nedeniyle kullanılamayan taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin davada, davalı idarenin kamulaştırması sonucu oluşan baraj gölünün, başka idareler tarafından içme ve kullanım amaçlı olarak kullanılması bu durumu etkilemeyeceğinden, husumetin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na yöneltilmesinin doğru olduğu-
Dava konusu senedin ihdas hanesi bölümünde ihdas nedeni yazılı değilse talilden söz edilemeyeceğinden, davacının, bononun teminat amacıyla düzenlendiği iddiasını yazılı delillerle kanıtlaması gerektiği-
Davalı ....... aleyhine açılan maddi tazminat istemli davada, mahkemece birleşen dava yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, davada taraf sıfatı bulunmayan davalı ......... aleyhine de yargılama gideri ile vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı-
İstihkak davalarında da borçlu tarafından ticari emtianın büyük bir bölümünün üçüncü kişiye devredilmiş olması halinde İİK.’nun -tasarrufun iptaline ilişkin- 280/3 maddesinin uygulama alanı bulacağı; mahkemece, üçüncü kişinin borçlunun alacaklılarını ızrar kasdını bildiği sonucuna varılırsa, istihkak davasının alacaklı lehine sonuçlandırılacağı-
Aynı alacaktan dolayı birden fazla taşınmaz üzerinde toplu ipotek tesis edilirse, tüm taşınmazların birlikte takibe konu edilmesi, birlikte satışının istenmesi ve birlikte satış kararı verilmesinin zorunlu olduğu (TMK 850, 873)- İcra hukuk mahkemesi, "satışın iptali" talebinin kesin olarak reddine karar verse de, satışa hazırlık işlemlerine ilişkin verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmeyeceğinden, toplu ipoteğe konu tüm taşınmazların birlikte satılmasına ilişkin emredici hükmün ihlal edilmeyeceği ve sadece 2 taşınmazın satışının yapılmasının hatalı olduğu- İhale bedeli muhammen bedelin üzerinde olsa da, toplu ipoteğe konu tüm taşınmazlar aynı takip talebinde yer almasına rağmen, birlikte satışının yapılmaması halinde, şikayetçi borçluların ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunduğu-
İcra takibi davalı ve dava dışı kişiye karşı başlatıldığından, davanın da adı geçen davalıya karşı açıldığından, mahkemece işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi, yıkım ve komşuluk hukukuna aykırılık nedeniyle yıkım isteklerine ilişkin dava- Mahkemece bozma kararına uyulduğuna göre, bozma ilamında ayrıntılı şekilde açıklandığı üzere, uzman bilirkişi heyeti ile birlikte yerinde yeniden keşif yapılarak komşuluk hukuku ilkeleri çerçevesinde taraf taşınmazlarının konumu, nitelikleri gözetilmek suretiyle davacının iddiasının değerlendirilmesi, ağaçların ekili mahsule zarar verip vermediğinin araştırılması, davacı bakımından bir zararın varlığının tespiti halinde, ağaçların kesilmesi dışında (örneğin seyrekleştirme, budama gibi…) başkaca önlemlerle zararın giderilip giderilmeyeceğinin duraksamaya yer bırakmayacak biçimde belirlenmesi, hak ve zarar dengesi de gözetilmek suretiyle adil olanın seçilip, ona hükmedilmesi gerekir.
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.