Mesleki bir iş gören doktor olan vekilden, ona güvenen müvekkilin titiz bir ihtimam ve dikkat göstermesini beklemekte haklı olduğu- Davalı doktorun vekillik sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırılık olgusuna dayanan (TBK. 502 vd.) tazminat davasında, doğum sırasında küçüğün omuz takılması sonucu felç kalması olayında, mahkemece; üniversiteden, özellikle davacının doğum sonrası yapılan müdahaleye ilişkin beyan ve itirazlarını karşılayan, aralarında ortopedi, çocuk ve kadın doğum konusunda uzman, akademik kariyere sahip 3 kişilik bilirkişi kurulundan, gerekirse çocuğun sevkinin de sağlanması sureti ile; küçüğe doğum sonrası yapılan müdahalenin yerinde olup olmadığı, bahse konu müdahale nedeni ile çocuğun sakat kalıp kalmadığı, davalıların çocuk ile ilgili gereken tüm kontrolleri yapıp yapmadığı, yapıldıysa bu işlemlerin tıp bilimi açısından yeterliliği, tıbbın gerek ve kurallarına göre olayda davalıların sorumluluğunu gerektirecek ihmal ve hata bulunup bulunmadığını gösteren rapor alınmak suretiyle bir karar verilmesi gerektiği-
Doktor olarak çalışan ve kamu görevlisi olan davalıların, teşhis, tedavi ve müdahalede kusurlu davranmak suretiyle görevleri sırasında ve görevlerinden dolayı davacıları zarara uğrattığı (davalı doktorların hatalı tedavilerinden dolayı murislerinin öldüğü) ileri sürüldüğünden, tazminat davanın -kendilerine rücu edilmek kaydıyla- idare aleyhine açılacağı, davalı doktorlara husumet yöneltilemeyeceği-
Anayasanın 129/5 maddesi gereğince memurların ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken meydana gelen zararlara ilişkin davaların idare aleyhine dava açılabilmesinin, eylemin hizmet kusurundan kaynaklanmış olması koşuluna bağlı olduğu-
Kamu tüzel kişisi olarak kanunla kuruldukları ve kamu hizmeti sundukları tartışmasız olan "vakıf üniversitelerinin hastaneleri"nin, Devlet üniversiteleri hastanelerinden farklı tutulmasının hukuken olanaklı olmadığı, bu bağlamda sağlık hizmetinin sunulmasından kaynaklanan zararlarda, tazmin sorumluluğunun doğup doğmadığının, "idari yargı" yerince hizmet kusuru ilkesi kapsamında incelenerek karar verilmesi gerektiği-
Müddeabihin ıslah yoluyla arttırılması ayrı bir dava ( ek dava )niteliğinde kabul edilmekle, ıslah sırasında, bu miktar için faiz talep edilmemiş ise, davacının faiz talep etmeme yönündeki bu açık tavrına karşın, dava açılırken talep edilen faizin bu isteğe de sirayet edeceği gerekçesiyle, ıslah olunan miktara faiz yürütülmesinin olanaksız olduğu-
Hastaya daha hızlı müdahale edilebilmesi gayesiyle dahi olsa, kendisinin oluşturduğu sistemden kan temin eden davalı hastanenin azami seviye özen ve dikkat yükümlülüğü nedir?
Tedavi hatası nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararların giderilmesi istemi-
Vekil konumunda olan doktorların bilim ve teknolojinin getirdiği bütün imkanları kullanmak suretiyle özen borcunu yerine getirmesi getirdiği-
Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturacağı- Sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılması gerekeceği (T.C. Anayasası 40/III, 129/V, 657 Sy. K.13, HGK 2011/4-592 E., 2012/25 K.)-
Davacının, tedavi amacıyla götürüldüğü kuruluştaki doktorların yanlış tedavi uygulamaları sonucu bedensel zarara uğraması sebebiyle maddi ve manevi tazminat talep ettiği davanın, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olmasından mütevellit; Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.