Asıl işveren davacı bakanlığın, davalı şirketler tarafından çalıştırılan işçinin açmış olduğu dava sonrasında ödemek zorunda kaldığı işçilik alacaklarının rücuen tahsili istemi-
Davacı “davalıya mal satıp teslim ettiğini, ancak bedelini alamadığını” iddia etmiş, davalı ise “davacı ile aralarında ticari ilişki bulunmadığını” iddia etmiştir. Bu durumda davacının “davalı ile arasında alım satım ilişkisi olduğunu ve bu ilişki nedeniyle davalıya mal teslim ettiğini” yazılı delille ispatlamak zorunda olacağı-
Uyuşmazlık ve Hukuki NitelendirmeUyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti, hüküm altına alınan alacakların hesap yöntemi, faiz başlangıç tarihleri ve ikramiye alacağına uygulanacak faiz türü hususundadır...
22. HD. 11.10.2018 T. E: 12387, K: 21814-
Kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, eşit davranmama tazminatı, fark ücret, ikramiye, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine-
22. HD. 28.02.2019 T. E: 28, K: 4730-
Davacı sekreter olarak davalı belediyenin çalışma alanı içerisinde yardımcı iş kategorisinde değerlendirilebilecek hizmet sektöründe çalışmakta olup davalılar arasındaki hizmet alım sözleşmesinin “destek personel” alımına ilişkin olduğu anlaşıldığından, davalı belediyenin, yardımcı işlerinden olan temizlik, büro, kat görevi, şoförlük, mutfak ve bahçe çalışması gibi destek hizmetlerini alt işverene vermesi 4857 s. K. mad. 2/6-7. maddesi ve 5393 s. Belediye Kanunu'nun 67. maddesine göre mümkün olduğundan, geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunduğu kabulu gerektiği- Mahkemece davacı işçinin alt işveren nezdindeki işyerine iadesine ve iş güvencesi hükümlerinin mali sonuçlarından her iki davalının müştereken sorumluluğuna hükmedilmesi gerekirken; asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu sonucuna varılarak davacının davalı belediyeye ait işyerine iadesinin hatalı olduğu- Davalılar arasındaki ilişki muvazaalı olarak kabul edilmesine karşın, iyiniyetli olan davacı işçiye karşı taraf olmadığı muvazaanın ileri sürülemeyeceği, akdin hükümsüzlüğünün davacıya karşı ileri sürülmesinin iyiniyet kurallarına aykırı olması ve hiç kimsenin kendi hilesinden yararlanamayacağı ilkesi gereğince, muvazaalı işlemi yapan davalı Şirket ortaklığının iş akdinin geçersiz nedenle feshi sonucuna bağlı yasal yaptırım sonucu doğan alacaklardan davalı belediye ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu-
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının çalıştığı dava dışı işverenler ile davalı üniversite arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı ve muvazaaya dayanıp dayanmadığı noktasında toplanmaktadır...
Arabuluculuğa başvuru 2021 yılının Mart ayında yapılmış, dava 02.09.2021 tarihinde açılmış olup bu tarih itibarıyla imzalanmış bir toplu iş sözleşmesi olmadığı gibi dava dilekçesinde de bu toplu iş sözleşmesinde öngörülen ücret zammına yönelik bir talep mevcut olmadığı- Arabuluculuk başvuru tarihindeki koşullar değerlendirilmeksizin ve talep de mevcut olmadığı hâlde 01.01.2021 tarihinden sonraya ilişkin fark ücretin hesaplanmasında, bireysel iş sözleşmesi doğrultusunda belirlenmiş temel ücrete %12 oranında ücret zammı uygulanması hatalı olduğu-
22. HD. 07.03.2016 T. E: 5049, K: 6579-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.