Satış esnasında sunulan projede ve tanıtımlarda belirtilen ancak bunlara uygun olarak yapılmayan veya eksik yapılan işler nedeni ile davacıların satın aldıkları konutta oluşan değer kaybının ödetilmesi talebine-
Asıl ve birleşen alacak davalarının-
Satım sözleşmesine konu malda ayıbın varlığı nedeniyle tüketicinin usule uygun şekilde bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım istemeye yönelik seçimlik haklarını kullanmasında tüketicinin objektif iyiniyet kurallarına uygun davranma yükümlülüğünün bulunduğu, bu nedenle mahkemece her somut olay yönünden ayıbın niteliği gözetilerek tüketicinin, seçimlik haklardan aracın misliyle değiştirilmesi hakkını kullanmasının iyiniyet kurallarına aykırı olup olmadığı ve tarafların hak ve menfaatinde aşırı bir dengesizliğe neden olup olmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerekeceği-
Satış esnasında sunulan proje ve tanıtımlarda belirtilen ancak bunlara uygun olarak yapılmayan ve eksik yapılan işler nedeni ile davacının satın aldığı dükkanda oluşan değer kaybının ve uğranılan kira kaybının ödetilmesi talebine ilişkin davada, talep edilen hususların açık ayıp, gizli ayıp, eksik iş mi olduğunun; gizli ayıplar yönünden bu ayıpların kullanım ve mevsimlerdeki yağmur, kar, güneş ve ısı durumları dikkate alınarak ne zaman oluştuğu ya da oluşacağı ve bunu normal vasıflardaki alıcının ne zaman fark edebileceği ile bağımsız bölümün teslim tarihi ve ihbar tarihinin araştırılarak, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığının tespiti gerektiği-Satış bedelinden indirilecek miktarın tespitinde, Yargıtay tarafından "nisbi metod" hesaplama yönteminin benimsenmekte olduğu ve buna göre "satış tarihi itibariyle satılanın, ayıpsız ve ayıplı değerleri arasındaki oranın satış bedeline yansıma miktarı"nın belirlenmesi gerektiği-
Davacı yanın satıcı olan dava dışı yükleniciden adi yazılı sözleşme ile konut olarak kullanılmak üzere bir adet taşınmaz satın aldığını ileri sürerek,yüklenicinin şahsi hakkını temlik alan üçüncü kişi olarak açtığı davada; davacının tüketici sıfatını taşıdığından, ayrıca Kanunun 23.maddesindeki; bu Kanun’un uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıklara Tüketici Mahkemeleri’nde bakılacağı hükmü gözetilip, davada taraf olarak yer almayan yüklenicinin de davada yer alması sağlanabileceğinden davanın Tüketici Mahkemesi'nde görülmesi gerekeceği-
Yükleniciye devredilen pay avans niteliğinde olduğundan, yüklenicinin edimini yerine getirmediği durumlarda ondan pay devralan üçüncü kişilerin hak sahibi olmalarının mümkün olmadığı, bu sebeple üçüncü kişilerin TMK'nun 1023. maddesindeki iyiniyet kuralından faydalanamayacakları ve aynı Yasa'nın 1024. maddesi gereği yükleniciden pay satın alan kişilerin bu alımlarının korunmayacağı-
Aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi bu mümkün olmadığı taktirde araç için ödenmiş olan bedelin ihtarname tarihinden itibaren işlemiş olan ticari faizi ile birlikte tarafına ödenmesi talepli davada, mahkemece, davacının davasını neye hasrettiği açıklattırılıp, seçimlik hakkını ne şekilde kullandığı sorularak, değişim mi yoksa sözleşmeden dönmek mi istediğinin açıklattırılarak hasıl olacak sonuca göre hüküm kurması gerektiği-
Ticari satımlarda ayıba karşı tekeffül hükümlerine dayalı her türlü davanın, satılandaki ayıp daha sonra çıkmış olsa bile, satılanın alıcıya devrinden başlayarak iki yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağı (TTK. mad. 23/1; TBK mad. 231/1)- Makinelerin yenisi ile değiştirildiği ikinci teslim tarihleri ve dava açılış tarihi gözetildiğinde iki yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu-
Dava konusu parseldeki inşaatın tamamında projeye aykırılıklar olduğu ve Belediye tarafından alınan yıkım kararının bulunduğu anlaşılmakla bu parseldeki projeye aykırılıkların bu kanun uyarınca giderilmesi konusunda taraflarca müracat yapılıp yapılmamasının önem arz ettiği- Kararın temyiz aşamasında, taraflarca imar barışına ilişkin müracaatta bulunulduğu anlaşıldığından, mahkemece bu kapsamda araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi için kararın re'sen bozulması gerektiği-
Taraflarca ileri sürülen bir kısım olaylar ve davalı yüklenici kooperatif ile arsa sahipleri arasında yapılan yeni sözleşmenin taraflar arasında sulh olunduğu veya sulh sözleşmesi olarak yorumlanmasının mümkün olmadığı- Taraflar arasındaki uyuşmazlık devam ettiğinden, mahkemece işin esasına girilmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.