Davacının, iş akdinin feshinden makul bir süre sonra yaşlılık aylığı tahsisi için SSK’ya başvurduğunun anlaşılmış olması, iş akdini feshettiği tarih itibariyle sigortalılık süresi ve prim gün sayısı yönünden yaşlılık aylığı için aranan koşulları sağlamış bulunması karşısında davacı lehine kıdem tazminatı ödenmesi gerekeceği-
Yerel Mahkemenin, davacının yaşlılık aylığına esas sigortalılık süresinin hesabında, daha önce sigortalı olarak Türkiye’de tescili olmayanların 506 Sayılı Kanunun Geçici 81. maddesinin yürürlük tarihinden sonra, yürürlük tarihinden öncesine ait devreye ilişkin olarak yapacakları borçlanmaların; Geçici 81. madde uygulamasında gözetilmesi gerektiğini kabulle ve bu yolla 3201 Sayılı Kanun uyarınca borçlanarak kazandığı sigortalılık süresini de dikkate alarak, davacının yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığının 506 Sayılı Kanunun Geçici 81. maddesindeki koşullara göre belirlemesi ve bu değerlendirme ile ilk kararda direnmesi usul ve yasaya uygun olduğu-
Kesilen ölüm aylığı sonrasında yapılan takip nedeniyle Kuruma karşı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin davada, davalı kurumca 17.03.2005 tarihli işlemi ile davalı hakkında yasal takibe geçildiği, takip sırasında bir takım işlemler yapıldığı ve takipte yapılan her işlemle zamanaşımı süresinin kesilip yeniden başlayıp davalı kurum işlemine karşı bu davanın menfi tespit davası olarak görüldüğünden sebepsiz zenginleşme nedeniyle zamanaşımı olan 1 yıllık ve 10 sürelerin her ikisi bakımından irdeleme yapılması gerektiği-
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir...
Dava, davacının 3201 sayılı Yasa kapsamında yurt dışı hizmetlerini borçlanma talebinin geçerli olduğunun tespiti ile aksine Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir...
Sosyal güvenlik destek primine ilişkin 5510 sayılı Kanunun 30/3-a ve geçiş hükümleri içeren geçici 14. maddesi ile zorunlu sigortalılık işlemleri ile ilgili 86. maddesi olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan, bu davaların özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmelerinin zorunlu olduğu- Hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde mahkemece kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği-
Hizmet tespiti istemi-
7. HD. 12.04.2016 T. E: 2015/6849, K: 7947-
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasında yer verilmeyen bir hususun, tavzih kararı ile hüküm fıkrasına ilave edilemeyeceği-
Davacı sigortacının 3201 sayılı yasa uyarınca borçlanmasını yaptığı sırada, Alman Cumhuriyetinden işsizlik yardımı aldığı anlaşıldığından ve bu kişinin yurda kesin dönüş yapmış sayılamayacağından ve borçlanma koşulları gerçekleşmediğinden Sosyal Sigortalar Kurumunun bu borçlanmaya yönelik işlemi iptal etmesinin isabetli olacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.