Davacı banka ile davalı arasında akdedilen 'Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi' kapsamında kullandırılan kredi kartından kaynaklanan alacağın tahsili amacı ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin davada, kredi kartı sözleşmelerinden kaynaklanan davalara bakma görevinin 'Tüketici Mahkemeleri'ne ait olduğu nazara alındığında uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, tüketici işlemi niteliğindeki özel hukuk uyuşmazlıklarının aynı zamanda ticari dava niteliğinde olması işlemin tüketici işlemi niteliğini ve buna bağlanan sonuçları ortadan kaldırmayacağı, tüketicinin taraf olduğu 'Bankacılık sözleşmeleri'nden doğan davaların tüketici mahkemesinde görülmesi gerekmekle birlikte TTK'nin 4/f maddesi gereğince ticari dava sayıldığından 6325 sayılı HUAK mad. 18/A-2 gereğince söz konusu davalarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmasının dava şartı olduğu-
İtirazın iptali davası-
Banka kredisi kapsamında düzenlenen hayat sigorta poliçesi tazminat istemi-
Tüketici finansmanı konut kredisi kapsamında tesis edilen ipotek ve bu ipoteğe dayanılarak başlatılan takipten kaynaklanan menfi tespit davasında, davacı tarafın dava konusu bu hukuki işlem içerisinde tüketici konumunda olduğundan davanın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Alacaklı bankanın, kredi kartı kullanımından doğan alacağı için, tüketici mahkemesinden ihtiyati haciz kararı alabileceği–
Davacı dul maaşı alan murisin kredi çekildikten bir gün sonra öldüğü gerekçe gösterilerek sigorta şirketinin ödeme yapmadığını, bu yüzden mirasçılara karşı icra takibine geçtiğini beyan ederek eldeki davayı açmış ise de sigorta poliçelerinin üzerinde davacı Banka'nın adına dain ve mürtehin kaydı bulunacağı yazılı olup sigorta şirketinin menfi yanıtına karşı hukuki yollar davacı banka tarafından tüketilmeden mirasçılara karşı takip başlatılmasının yerinde olmadığı-
Davacının taksitlerin maaşından ödenmesini ihtirazı kayıtsız kabul edip daha sonra dava açıp kesinti bedelini geri istemesi hakkın kötüye kullanılması olup iyiniyet kurallarıyla bağdaşmayacağı-
İhtiyati haciz talebine dayanak kredi sözleşmesinde asıl borçlunun ticaret şirketi olduğu, kredi sözleşmesinin ticari niteliğinin bulunduğu, aleyhine ihtiyati haciz talep olunan borçluların ise bu kredi sözleşmesinde müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatını haiz oldukları görüldüğünden, tüketici mahkemesinin görevli olduğundan söz edilemeyeceği-
Davacının 9.940,01TL alacak üzerinden başlatmış olduğu icra takibine vaki itirazın iptalini istediği davada, davacının talebi dikkate alındığında uyuşmazlığa bakma görevinin tüketici mahkemesine ait olduğu; hal böyle olunca da mahkemece, uyuşmazlığın esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.