İpoteğin fekki davası-
İ.İ.K. 33/a maddesine göre açılmış zamanaşımının mevcut olmadığının tespiti davası hakkında karar verebilmek için zamanaşımı nedeniyle, icra mahkemesince, icranın geri bırakılmasına karar verilmiş olması ve bu kararın kesinleşmiş olması gerektiği-
Alacaklının kredi veren kuruluş (banka) olmadığı da dikkate alındığında İİK.nun 150/ı ve 68/b maddeleri koşullarının uygulama yerinin bulunmadığı-
Borçlunun, borcuna mahsuben mallarını alacaklıya vermesinin (satmasının) -İİK. 279/I-2 uyarınca "mutad ödeme vasıtası" olarak kabul edilemeyeceği ve bu nedenle iptale konu olacağı–
Davacı adına tescilli “Konfor” markasına yapılan tecavüzün tespiti ve men'i istemi-
Bir kişinin zarara kendisinin kusuru ile sebebiyet vermesi halinde, zarara o kişinin kendisi katlanır; ancak zarar görenin ağır kusuru, illiyet bağını kesecek yoğunlukta değil ise, hemen illiyet bağının kesileceği sonucuna varılamaz, bu durumda tazminattan indirim yapılmasının gerekeceği-
TBK. mad. 583/1 uyarınca kefilin sorumlu olacağı azami miktar belirtilmedikçe, kefalet sözleşmesinin geçerli olmayacağı-
Davacının satın aldığı bina için ev ve işyeri ihtiyacı nedeniyle açtığı davada, iddianın samimi olduğunun belirlendiği, ihtiyaç duyulan binanın muvazaalı bir satışla alındığı iddiasının tahliye davasının kapsamı içerisinde değerlendirilemeyeceği-
Davacı-karşılık davalı Turcas’ın bu şekilde sahibi olduğu intifa hakkını taraflar arasında düzenlenen işletme sözleşmesi ile davalı-karşı davacı eliyle kullandığı, bağıtlanan işletme sözleşmesinin kapsamı ve yapılacak işin niteliği gözetildiğinde, davacı-karşı davalı lehine taşınmazda kurulan intifa hakkının, süresi itibariyle mülkiyet hakkını zedeleyici ağırlıkta olduğunun kabulünün mümkün olmayacağı, kaldı ki işletme sözleşmesinin feshedilmesinin intifa hakkını ortadan kaldırmayacağının da intifa hakkına ilişkin resmi senette açıkça düzenlendiği, tapuya tescil edilmiş bulunan intifa hakkını sona erdiren haller M.K. 720. maddede açıkça düzenlenmiş olup, somut olayda da intifa hakkının terkinini haklı gösterebilecek bir nedenin varlığının kanıtlanmamış olmasına göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.