Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir...
Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım istekleri-
Şufa bedelinin süre verildikten sonraki duruşma gününe kadar depo edilmesinin mümkün olacağı-
Borçlu vekilinin şikayet dilekçesinde ileri sürdüğü taşkın haciz talebinin HMK'nun 297. maddesi gereğince incelenmediği görüldüğünden, mahkemece, borçlu vekilinin, şikayet dilekçesinde ileri sürdüğü taşkın hacze yönelik şikayeti hakkında değerlendirme yapılarak oluşacak sonucuna göre karar vermesi gerekeceği-
Muvazaa iddiasına dayalı davaların hiçbirinin hak düşürücü süreye ya da zamanaşımına (3402 Sayılı Yasanın 12.maddesinin uygulanması gereken haller hariç) tabi olmayıp, her zaman açılabilecek davalardan olduğu; zira, süre ya da zaman geçmekle muvazaalı işlemin geçerli hale gelebilmesine yasal olanağın olmadığı- Mirasbırakanın davalılara 14.06.1967 tarihinde bağış suretiyle pay temliki işleminde, 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri olmadığı; miras bırakanın ölüm tarihi olan 21.08.1967 tarihinde yürürlükte bulunan 743 Sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin tenkisle ilgili hükümlerinin davada dikkate alınacağı- 743 sayılı yasanın 513. maddesi uyarınca “Tenkis davasının mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten itibaren bir sene içinde açılabileceği, diğer tasarruflarda mirasın açılma tarihinden itibaren beş yıl geçmesiyle düşeceği " hükme bağlandığından davalıların süresinde zamanaşımı definde bulunmadıkları; mahkemece, mirasbırakanın ölüm tarihi gözetilmek suretiyle açılan tenkis davasında, zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karara verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı-
Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacılar payına takdir edilen karşılığın arttırılması istemine ilişkindir...
İmar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacıların paylarına takdir edilen karşılığın arttırılması istemi-
Gerekli araştırma ve incelemenin yapılması, mahallinde üç kişilik uzman bilirkişi heyeti marifetiyle yeniden keşif yapılarak bilirkişilerden uygulamayı gösterir, denetime elverişli rapor ve kroki alınması, taşınmazın tamamının kullanım şekli tespit edilerek zeminde davacının kullandığı ya da taşınmazın niteliğine uygun kullanabileceği bir yer olup olmadığının belirlenmesi, böylece soruşturmanın eksiksiz tamamlanması, ondan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Davacı yönünden intifadan men olgusu gerçekleşmediğine göre, fuzuli şagilin taşınmazı kullanmasından dolayı malike ödemekle yükümlü olduğu haksız işgal tazminatı niteliğindeki ecrimisil isteği bakımından davanın reddinin gerekeceği-
3194 sayılı İmar Kanunu’nun 18. maddesinin, somut olayda olduğu gibi, bir imar planı değişikliğine dayalı bulunsa dahi, daha önce düzenleme ortaklık payı düşülmüş olan bir taşınmazla ilgili olarak ikinci kez aynı nitelikte bir işlem yapılmasına, başka bir ifadeyle, bedeli ödenmeksizin taşınmazın bir kısmının terk edilmesinin istenilmesine olanak vermeyeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.