Kayda üstünlük tanınarak elatmanın önlenmesine karar verilmesinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 683 ve devamı maddelerinde düzenlenen mülkiyet hakkının bir sonucu olduğu-
Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında paylaşılıp her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanmasının dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı, ve kötü niyet iddiasının davanın her aşamasında ileri sürülebileceği-
1. HD. 06.07.2009 T. E: 6703, K: 7848-
25.05.1938 tarihli ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık sürenin dava tarihinden geriye doğru işlemeye başladığı-
Dava konusu taşınmaza yapılan tecavüzün imar uygulaması ile oluştuğunun dosya kapsamı ile sabit olduğu, imar uygulaması sonucu, yapının haksız veya taşkın durum yaratması, kamusal bir tasarrufun sonucu olup, tecavüzlü durumun yapıyı yapan kişinin iradesi dışında meydana gelmesi nedeniyle davanın açılmasına sebebiyet verdiklerinin söylenemeyeceği, o halde, taşkın yapıyı kullananın kötü niyetli sayılamayacağı ve kendisine kusur izafe edilemeyeceği gözetildiğinde yargılama giderlerinden ve bu giderlerden sayılan vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağı, dava değerinin ve buna göre alınacak harcın, taşınmazın tamamından değil el atılan yerin değerinden ibaret olacağı-
Mahkemece, düzenleme ortaklık payı düşüldükten sonra kalan miktarın davacılar adına paylı olarak tescili gerekirken bozma ilamına aykırı olarak taşınmazın tamamının tesciline karar verilmesinin doğru olmadığı-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde sözleşmeye konu edilen taşınmazın paylı olması nedeniyle, davadaki fesih talebinin incelenebilmesi için, TMK'nın 692. maddesi gereğince, taşınmazda yapılacak inşaatla ilgili sözleşme yapan tüm paydaşların, zorunlu dava arkadaşı olarak davada taraf olarak yer almalarının gerekeceği-
Çekişme konusu parselin ½ payının vakıf adına, 1/12 payının davalılar adına, kalan payların da dava dışı kişiler adına kayıtlı olduğu, tüm paydaşları bağlayan fiili kullanma biçiminin oluşmadığı, paydaş davalılar tarafından yapılan binanın taşınmazın niteliğini ve bütünlüğünü bozmadığı, taşınmazın bir bölümünün boş olup davacının da çekişmesiz olarak kullanabileceği yerlerin bulunduğu; bu bulgular değerlendirildiğinde haksız elatmanın varlığından söz edilemeyeceği -
Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davası-
Yasal ayrıcalıkların dışında ayrılmaz parçanın mülkiyetinin ve buna bağlı olarak tasarruf hakkının, üzerinde bulunduğu arza bağlı olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.